Viyana YEE Müdürü Halil İbrahim Doğan, Enstitünün Sergi ve Konferans Salonu’nda düzenlenen bir programın açılışında önemli mesajlar verdi. Doğan, Ramazan ayının maneviyat ve sevginin hâkim olduğu bir dönem olduğunu vurgulayarak, bu özel zaman diliminde bireylerin yeme içme gibi temel ihtiyaçlarından kaçınarak iç dünyalarını güçlendirdiklerini ve toplumsal ilişkilerini derinleştirdiklerini ifade etti.
Doğan, ramazanın kendine özgü ritüelleri olan iftar programları, teravih namazı ve mukabele gibi uygulamalarıyla da dikkat çekti. Ayrıca, bu ay boyunca yüzyıllar içinde çeşitli şiirler yazıldığını ve ilahiler bestelendiğini belirterek, Ramazan’ın “ayların sultanı” olarak adlandırılmasının sebeplerini de anlattı. Ramazan’ın kültürel ve manevi zenginliğine dikkat çeken Doğan, bu geleneğin Viyana YEE’de de sürdürülmesinin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Konuşmanın ardından, Boşnak Kadın Formu Mimoza ve Yeden Ensemble grupları tarafından Türkçe ve Boşnakça eserler seslendirildi. Bu müzik performansı, davetlilere hem kültürel bir zenginlik sundu hem de duygusal bir bağ kurdukları Ramazan atmosferini güçlendirdi. Performanslar, katılımcıların kalplerine dokunan bir deneyim sundu.
İftar programı kapsamında, Boşnak ressam Rifat Mujanovic’in eserleri de davetlilerin ilgi ve beğenisine sunuldu. Bu etkinlik, Ramazan’ın sadece manevi yönüyle değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal yönleriyle de bir bütünlük oluşturduğunu gösterdi. Sanat, bu programda manevi bir ifade biçimi olarak öne çıktı ve davetlilere farklı bir deneyim sundu.
Sonuç olarak, Halil İbrahim Doğan’ın açılış konuşması ve ardından gelen müzikal performanslar, Ramazan’ın derin anlamını ve toplumsal ilişkilerin önemini öne çıkardı. Viyana YEE, bu tür etkinliklerle yalnızca kültürel bir mirası yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası bir toplumla da bu değerleri paylaşmanın yollarını arıyor. Ramazan ayının ruhuna uygun bu etkinlikler, toplumlar arası köprüler kurmaya ve insanları bir araya getirmeye katkı sağlıyor.