Dünyanın en büyük lojistik şirketlerinden biri olan UPS, 2023 yılı içerisinde küresel iş gücünün yaklaşık %4’üne denk gelen 20 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. Şirketin bu kararı, endüstrideki otomasyon trendinin ivme kazanması ve operasyonel verimliliği artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Haziran Sonuna Kadar 73 Binayı Kapatacak
UPS’in planları, teknolojik değişimin hızlanmasıyla birlikte insan gücünün yerini alacak robotların kullanılması üzerine yoğunlaşmış durumda. Paket ayrıştırma, etiketleme, yükleme ve boşaltma gibi birçok süreçte, artık makinelerin insan iş gücünün yerini alacağı belirtiliyor. Şirketin CEO’su Carol Tome, “Bu yeniden yapılandırmayla birlikte iş gücüne olan bağımlılığımızı da azaltacağız” ifadesini kullanarak, otomasyon sistemleriyle çalışma gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, Amazon ile olan iş hacimlerini 2026 ortasına kadar yarıya düşürmeyi amaçladıklarını belirtti. Bu bağlamda, UPS, Haziran ayı sonuna kadar ABD’deki 73 binasını kapatmayı planlıyor. Kapanan tesislerin, işten çıkarmaların temel gerekçelerinden biri olacağı ifade ediliyor.
UPS’in aldığı bu kararlar sendikaları da tedirgin etti. Çalışanların bağlı bulunduğu sendikanın yöneticileri, şirketin yönetim kademesinin küçültülmesi durumunda buna saygı duyacaklarını, ancak işçilere dair olumsuz bir hamle yapılması halinde büyük bir mücadele vermek zorunda kalacaklarını belirttiler. Bu durum, UPS’in iş politikaları üzerinde geniş bir etki yaratabilir ve çalışanların haklarına saygı gösterilip gösterilmeyeceği konusunda endişeleri artırabilir.
Otomasyon ve teknolojiye geçişin hızlandığı bu süreçte, UPS’in aldığı bu tür kararların sadece kendi iç yapısını değil, aynı zamanda global lojistik sektörünün dinamiklerini de etkileyebileceği öngörülüyor. Otomasyonun ve robot teknolojilerinin ilerlemesi, lojistik sektöründeki iş modellerini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Bu geçiş sırasındaki işsizlik oranlarının artması, ekonominin farklı alanlarında da yankı bulabilir.
Sonuç olarak, UPS’in işten çıkarmaları ve tesis kapatma kararları, sadece bir şirketin yeniden yapılandırma süreci değil, aynı zamanda geniş bir sektörel değişimin ve dönüşüm sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmeli. İş gücü, teknolojik otomatizasyonun yerini almasında ne derece etkili olabileceği ve bu konuda işçilerin nasıl bir tutum takınacağı, gelecekteki işgücü dinamiklerini belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor.
Kaynak: Haber Merkezi