Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmaların sanayi sektörü ile bütünleştirilmesinin Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik gelişimine önemli katkılar sağladığını belirtmiştir. Bu bağlamda, YÖK’ün yaptığı yazılı açıklamada, üniversite-sanayi işbirliğinin başarılı bir örneğinin Konya’da bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirildiği vurgulanmıştır. Bu üniversite bünyesindeki Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezinde (BİTAM), sanayi işbirliği ile geliştirilmiş olan elektronik, optik ve elektro-optik aygıtların kalibrasyon ölçümünde kullanılan çiplerin; dünyanın birçok ülkesine ihraç edildiği kaydedilmektedir.
“Öğrencilerimizin istihdam edilebilirliklerini güçlendirmek önceliklerimizden biri”
YÖK Başkanı Erol Özvar, açıklamada yer alan değerlendirmesinde, üniversiteleri sadece akademik araştırmalar yapan kurumlar olarak değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik kalkınmasına doğrudan katkı sağlayan yapılar olarak gördüklerini ifade etmiştir. Özvar, “İş dünyası ile üniversiteler arasındaki işbirliklerini artırmak ve öğrencilerimizin istihdam edilebilirliklerini güçlendirmek, en büyük önceliklerimizden biridir.” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Bu açıklama, üniversitelerin sanayi ile işbirliği yapmasının öğrenciler için sağladığı faydayı ortaya koymaktadır.
Çip üretimi projesinin araştırmacılarından Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Doğan ise çiplerin, ABD, Hollanda, Almanya ve Japonya gibi ülkelerdeki yarı iletken endüstrisiyle ilgilenen birçok firma tarafından sipariş edildiğini bildirmiştir. Bu durum, Türkiye’nin teknoloji ve sanayi alanında uluslararası işbirlikleri kurma kapasitesini göstermektedir.
Bu çalışmalar, Türkiye’nin hem yerel hem de uluslararası düzeyde teknoloji üretimi anlamında rekabetçiliğini artırma hedefiyle örtüşmektedir. Üniversitelerin sanayi ile etkileşim içinde olması, yalnızca akademik başarıyı desteklemekle kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin pratik deneyim kazanmasına ve iş bulma olanaklarının artmasına da yardımcı olur. Bu tür işbirliklerinin yaygınlaşması, Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda daha güçlü bir ekonomik altyapının oluşturulmasına katkıda bulunacaktır.
Söz konusu proje, üniversite-sanayi işbirliğinin önemini tüm boyutlarıyla gözler önüne sermekte; üniversitelerin sadece eğitim ve araştırma değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma için de birer itici güç olduğuna işaret etmektedir. Teknolojik yeniliklerin ve sanayi uygulamalarının desteklenmesi, Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak için elzemdir.
