Ümit Besen, 68 yaşında olan usta sanatçı, son dönemde magazin dünyasında sıkça tartışılan miras konularına kendi perspektifinden katıldı. Gazete Magazin’e verdiği röportajda, ailesine olan derin bağlılığını ve vasiyet konusundaki düşüncelerini samimi bir dille aktardı. Besen, yaşamı boyunca her şeyin yoluna girdiğini ve bu nedenle miras konusunda kaygı duymadığını ifade ederken, “Ne vasiyet edeceğim ki?” sorusunu yöneltti.
Ümit Besen, vasiyet konusuna dair düşüncelerini şöyle açıkladı: “Öldükten sonra kimse tartışmasın, kavga olmasın diye her şeyi önceden hallettim.” Çocuklarını her türlü zorluktan koruyarak, çocuklarının birbirine olan yakınlıklarından da bahsetti. Besen, çocuklarının hepsinin çalışarak kazandıkları evleri, arabaları, yazlıkları ve kışlıklarının olduğunu, bu nedenle herkesin kendi malına sahip olduğunu vurguladı.
En büyük mirasım sevgi ve bestelerim
Sanatçı, çocuklarına bırakacağı mirasın maddi olmaktan çok manevi değerler üzerine kurulu olduğunu belirtti. “Onlara bıraktığım en büyük miras sevgimdir, karakterimdir ve elbette bestelerimdir.” sözleriyle sanatın ve sevginin önemine dikkat çekti. Ümit Besen, çocuklarının bu değerleri sahiplenmesinin kendisi açısından çok önemli olduğunu ve bu şekilde anılmayı arzuladığını dile getirdi.
Miras krizleri magazin gündeminde
Besen’in bu açıklamaları, son zamanlarda sanat camiasında yaşanan miras krizlerinin ışığında geldi. Özellikle, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Ferdi Tayfur’un vasiyetinde, küs olduğu kızı Tuğçe Tayfur ve büyük oğlu Timur Turanbayburt’un isimlerinin yer almaması, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Bu olay, miras anlaşmazlıklarının ne denli hassas konular olabileceğini bir kez daha gündeme taşıdı.
Ayrıca, Türk sinema tarihinin efsanevi isimlerinden Cüneyt Arkın’ın vefatı sonrasında miras ile ilgili yaşanan tartışmalar da dikkat çekti. Arkın’ın, önceki eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır’ın, ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve kardeşlerine karşı miras nedeniyle dava açması, bu tür sorunların sinema dünyasında da mevcut olduğunu gösterdi. Tüm bu olaylar, miras meselesinin sadece mal ve mülkle değil, aynı zamanda aile içindeki ilişkilerle de doğrudan ilgili olduğunu ortaya koydu.
Ümit Besen’in düşünceleri ve bu tartışmalar, sanat dünyasında miras meselesinin ne denli önemli ve hassas bir konu olduğuna bir ayna tutar nitelikte. Her ne kadar sanatçılar ölümleriyle arkasında bıraktıkları eserleri ve değerleri ile anılsalar da, bu tür krizler, aile içindeki bağların ne kadar güçlü ya da zayıf olduğunu da ortaya çıkarmaktadır.
Kaynak: Haber Merkezi