Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türkiye’nin savunma alanında global ölçekte söz sahibi olma hedefleri doğrultusunda önemli açıklamalarda bulundu. Görgün, “Türkiye olarak, artık yalnızca ihtiyaçlarını karşılayan değil, aynı zamanda teknoloji üreten, yön belirleyen ve dünyada sözü geçen bir ülke olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Bu süreçte en büyük gücümüz, iyi yetişmiş, vizyon sahibi, üretken gençlerimizdir.” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen 14 üniversitenin katılımıyla düzenlenen Marmara Kariyer Fuarı (MARMARAKAF) etkinliği Kocaeli Kongre Merkezi’nde devam ediyor.
Fuarda, öğrencilerle bir araya gelen Görgün, Kocaeli Üniversitesi’nde böyle anlamlı bir etkinlikte yer almanın kendisine büyük memnuniyet verdiğini belirtti. Gençlerin, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek fikir, projeler ve başarıların mimarları olduğunu vurgulayan Görgün, “Burada yalnızca mesleki seçimlerden değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayisinde kat ettiği mesafeden ve bu yolda gençlerin taşıdığı değerden söz edeceğiz.” dedi.
Görgün, savunma sanayisinin yalnızca bir sektörden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık iradesini ve özgür yaşama azmini simgelediğini ifade etti. “Bugün Türkiye, sadece kendi savunmasını sağlamanın ötesinde, dostlarına güven veren ve uluslararası arenada saygın bir teknoloji üreticisi konumunda.” şeklinde konuşan Görgün, mühendislerin, bilim insanlarının ve gençlerin bu başarıda büyük rol oynadığını belirtti. “Bizler, bu ülkenin geleceği için çalışan bir kurum olarak, bu mücadeleyi gençlerimizle birlikte yürütmeyi en büyük kazanım olarak görüyoruz.” diye ekledi.
“Neredeyse dünyanın her köşesinde yerli ve milli ürünlerimiz görev yapıyor”
Görgün, Türkiye’nin savunma sanayiinin en önemli projelerinden birinin, SİPER Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi olduğunu anlattı. Bu sistemin, hava sahasının seyir füzeleri ve havadan karaya tehditlere karşı tamamen yerli ve milli bir sistemle korunmasını hedeflediğini söyledi. “Bu sistem yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda bağımsızlığımızı, güvenliğimizi ve teknolojik derinliğimizi simgeliyor.” dedi. Proje kapsamındaki işbirliklerinin de önemine değinen Görgün, şu anda projede 750 alt yüklenici firma, 50 KOBİ, 10 üniversite ve 2 araştırma enstitüsünün aktif olarak görev yaptığını, bunun da savunma sanayiinin yalnızca birkaç büyük kuruluşun değil, birçok aktörün katkılarıyla yürütülen bir güç alanı olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Türk savunma sanayiinin Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen faaliyetlerinin kapsamlı olduğunu vurgulayan Görgün, tasarımdan seri üretime, AR-GE’den inovasyona kadar geniş bir yelpazede çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. “Bu vizyon doğrultusunda 15 milyar doları aşan bir sektör cirosu, 3 milyar dolarlık AR-GE harcaması, 1100’ü aşkın aktif proje ve toplamda 100 milyar doları geçen bir proje hacmimiz var.” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin savunma sanayiinin sadece iç ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda ihracatla da ülkeye değer kattığını vurguladı.
Görgün, “185 farklı ülkeye 230 farklı ürün ihraç eder hale geldik. Neredeyse dünyanın her köşesinde yerli ve milli ürünlerimiz görev yapıyor.” diyerek, ihracatın yalnızca ürün göndermekten ibaret olmadığını, mühendislik çözümlerinin ve vizyonlarının da dünyaya taşındığını belirtti. Türk savunma sanayisinin uluslararası alanda rekabetçi bir marka konum
