AA muhabirinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” belgesinden derlediği bilgiye göre, kuantum teknolojileri, konumlandırma, görüntüleme, hesaplama, iletişim, algılama ve güvenlik alanlarında devrim niteliğinde yenilikler sunuyor. Türkiye, kuantum teknolojilerinde kamu destekli AR-GE faaliyetlerine son yıllarda ivme kazandırdı. 2023 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) çatısı altında kurulan “Kuantum Teknolojileri Bölümü” ile, kuantum bilgisayar/hesaplama, haberleşme/kriptografi, görüntüleme, algılama ve metroloji gibi başlıca alanlarda yapılan çalışmalarla ve geliştirilecek sistemlerle Türkiye’nin kuantum teknolojilerinde söz sahibi olmasına ve ilerlemesine önemli bir katkı sağlanması hedeflendi.
Bunların yanı sıra, TÜBİTAK bünyesinde kuantum teknolojilerine yönelik kapasite geliştirme çalışmalarını gelecek dönemde daha da ileriye taşıyacak olan “Ulusal Kuantum Enstitüsü” kurulması planlandı. Bu enstitü, Türkiye’nin kuantum alanındaki araştırma ve teknoloji geliştirme çalışmalarını koordine edecek. Böylelikle altyapı ve yetişmiş insan gücü birikimi oluşturulacak, ileri teknolojiye dayalı projeler yürütülecek ve sivil ile askeri uygulamalar için kuantum hesaplama, haberleşme ve algılama tabanlı sistemler geliştirilecektir.
Kuantum haberleşme kapsamında, elmas veya kristal bazlı kuantum yayıcılar, fotonik devreler ve tek foton dedektörlerin üretimi yapılacak. Ayrıca, Rydberg temelli kuantum anten geliştirilerek, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile işbirliği içinde kuantum radar/lidar prototipi üretilecektir. Enstitünün önemli hedefleri arasında hem süper iletken hem de fotonik temelli kuantum bilgisayarının üretilmesi ve kriptoloji ile siber güvenlik alanında kullanımının sağlanması yer almaktadır.
Çığır Açıcı İlerlemeye Kapı Açıyor
Kuantum teknolojisine sahip bilgisayarlar, karmaşık matematiksel problemlerin çözümü, büyük ölçekli optimizasyon, moleküler simülasyon, yapay zeka, büyük veri analizi ve kriptografi gibi alanlarda önemli avantajlar sağlıyor. Hızlı ve verimli işlem yapabilen kuantum bilgisayarların yanı sıra, verilerin güvenliğini artıran kuantum şifreleme yöntemleri ve hassas ölçümler gerçekleştirebilen kuantum sensörler, yeni nesil radar ve görüntüleme sistemlerini destekleyen kuantum algılama, kuantum dolanıklık ve kuantum anahtar dağıtımı sayesinde ultra güvenli veri aktarımını mümkün kılan bu teknolojiler, farklı alanlarda yenilikçi uygulamaların geliştirilmesine olanak tanıyor.
Söz konusu teknolojiler, finans, ilaç geliştirme, tıp, jeofizik, malzeme bilimi ve savunma sanayisi gibi birçok sektörde çığır açıcı ilerlemeleri mümkün kılmaktadır. Kuantum teknolojileri alanında AR-GE çalışmalarının ve yatırımların desteklenmesi, tüm bu olanaklardan en üst düzeyde faydalanılmasının yolunu açacak adımlar olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’de Kuantum Projeleri
Öte yandan, Türkiye’de kuantum alanında başka projeler de devreye alındı. Bu kapsamda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve üniversiteler, kuantum güvenlik çözümleri ve sensör teknolojileri üzerine araştırmaları desteklerken, ASELSAN bünyesinde bu alandaki çalışmaların yürütülmesi amacıyla “KUANTAL” (Kuantum Araştırma Laboratuvarı) kuruldu. Ayrıca, ilk yerli kuantum bilgisayarı “QuanT”, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) tarafından geliştirilerek devre