Türk çay sektörünün köklü firmalarından biri olan Tirebolu 42, 1905 yılından beri sürdürdüğü faaliyetlerinde ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Uzun süredir devam eden bu sıkıntılar sonucunda, Tirebolu 42 Çay Fabrikası, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konkordato talebinde bulunmuştur. Mahkeme, firma için kesin mühlet kararı vererek, alacaklılar toplantısı için tarih belirlemiştir.
Firmanın geleceğine alacaklılar karar verecek
Giresun’un tanınmış çay markası olan Tirebolu 42, Türkiye’de önemli bir marka konumuna gelmiştir. Ancak, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bu durumun sürdürülememesi sonucunda konkordato başvurusu yapılmıştır. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme tarafından verilen kesin mühlet kararı ile birlikte alacaklılar toplantısı süreci başlamıştır. Bu süreçte, Mahkeme tarafından atanan konkordato komiserleri Suphi Ağırbaş, Naci Uzunok ve Prof. Dr. Ali Cem Budak’tan oluşan bir heyet, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) ilgili maddeleri çerçevesinde yasal işlemleri tamamlamıştır.
Alacaklılara yönelik yapılan çağrı doğrultusunda, borçlunun beyanları alınmış, alacak kayıtlarına yönelik incelemeler gerçekleştirilmiş ve konkordato projesinin nihai hali belirlenmiştir. Belirlenen takvime göre, konkordato teklifinin görüşüleceği alacaklılar toplantısı 15 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirilecektir. Bu toplantıda, alacaklıların firma için alacakları karar, Tirebolu 42’nin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Eğer konkordato planı kabul edilirse, şirket faaliyetlerini sürdürebilme imkanına kavuşacak ve yeniden yapılandırma sürecine girebilecektir. Ancak, eğer plan reddedilirse, Tirebolu 42’nin iflas süreci resmen başlayabilecektir.
Bu durum, sadece firmanın değil, aynı zamanda Türk çay sektörünün de geleceği üzerinde önemli etkilere yol açabilir. Tirebolu 42 gibi köklü şirketlerin yaşadığı bu tür problemler, sektördeki diğer markalar için bir örnek teşkil ederek, iş yapma şekillerinin gözden geçirilmesine yol açabilir. Dolayısıyla, Tirebolu 42’nin durumu, sadece kendi fatehi açısından değil, tüm çay sektörünün ve Türkiye ekonomisi için bir dönüm noktası olabilir.
Kaynak: Haber Merkezi