Temiz Siyaset Üzerine Düşünceler
Uzun zamandır hepimizin içinde ukde kalan bir konuya dokunmak istedim bugün: Temiz siyaset. İki kelime, ama içinde bir milletin huzuru, adaleti ve umudu var. Ne yazık ki, siyaset denildiğinde insanların akıllarında sadece kavga, entrika ve çıkar oyunları beliriyor. Oysa siyaset, halkın kendisidir. Meclisteki koltuklar yalnızca vekillerin değil, aynı zamanda halkın namusu olmalıdır. Bugün siyasetimiz bu hale ne kadar yaklaşıyor, bir düşünelim.
Halk arasında sıkça duyulan bir söylem vardır: “Siyaset kirlendi.” Belki de bu cümleyi yüzlerce kez duymuşuzdur. Ancak bu kirli algının neden hâlâ yerli yerinde durduğunu sorgulamak gerekiyor. Sadece yolsuzlukla sınırlı değil, mesele. Şeffaflığın olmaması, hesap sorulamayan yapılar ve kamu yararından çok kişisel çıkarların ön plana çıktığı ilişkiler, toplumun siyaset kurumuna olan inancını sarsıyor.
Ama burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Temiz siyaset yalnızca siyasetçilerin omzunda bir yük değil. Bu durum, aynı zamanda halkın bir talebiyle de mümkündür. Oy verdiği kişinin arkasında durarak, “Sen benim adıma oradasın” diyen bir halk varsa, siyaset de kendine çeki düzen vermek zorunda kalır. Bu durum, temizlik ve dürüstlük anlayışının bir kural olarak benimsenmesini sağlayabilir.
Buna ek olarak, medya da bu süreçte son derece önemli bir rol oynamaktadır. Basın kurumu, sadece haber yazmakla kalmamalı; aynı zamanda halkın sesi, toplumun vicdanı olmalıdır. Gerçek gazetecilik, kimi zaman toplumu rahatsız etme pahasına bile olsa, karanlıkta duran durumları gün yüzüne çıkarmakla ilgilidir. Bu sayede halk, doğru bilgilere ulaşabilir ve yöneticilerin hesap vermesini talep edebilir.
İnanıyorum ki, bu ülkede temiz siyaset mümkündür. Gecesini gündüzüne katarak halkı için çalışan onurlu insanlar var bu topraklarda. Onlara destek vermek, seslerini büyütmek ve alan açmak hepimizin görevi olmalıdır. Çünkü siyaset, halkın talebiyle şekillenir; eğer halk gerekli talepleri gösterirse, siyaset anlayışımız da zaten buna göre dönüşecektir.
Siyasi dil yumuşadığında, halkın kalbi de yumuşayacaktır. Hesap verilebilir bir sistem kurulduğunda, adalet de güç kazanmaya başlayacaktır. Bugün bu konuda bir şeyler yapmak, yarın çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olan temiz, adil ve dürüst bir yönetim anlayışını inşa etmek için büyük bir fırsattır.
Bu memleket çok şey gördü. Ancak artık görmesi gereken tek şey, ar damarı çatlamamış bir siyaset anlayışıdır. Biz değilsek kim, şimdi değilse ne zaman anlayışını benimsemeliyiz. Bu durum, her bir bireyin sorumluluğudur ve birlikte hareket edersek, hedeflerimize ulaşmamız daha kolay olacaktır.
Kadir Barış
Yönetim Kurulu Başkanı
İzmir’de Son Dakika
