Uyuşmazlıklar ve iç savaşlar, Suriye’deki insani durumu oldukça derinleştirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Suriye’de yaşanan acil duruma dikkat çekmek amacıyla X sosyal medya platformunda önemli bir paylaşımda bulundu. Ghebreyesus, Suriye genelinde yaklaşık 16 milyon insanın acil insani sağlık desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Bu durum, bölgedeki sağlık sisteminin çökmesine ve insanların temel sağlık hizmetlerine erişimlerinin kısıtlanmasına yol açtı.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için
AA Canlı
Ghebreyesus, Birleşmiş Milletler (BM) Merkezi Acil Durum Müdahale Fonu’nun (CERF) sağladığı 3 milyon dolarlık katkı sayesinde DSÖ’nün 500 binden fazla kişiye yönelik hayat kurtarıcı sağlık hizmetlerini genişlettiğini duyurdu. Bu bağlamda, temelde tıbbi hizmetlerin sağlandığı ve sağlık hizmetleri kapasitesinin artırıldığı bilgisi, bölgedeki insani yardım çabalarının önemini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, sağlık altyapısının ciddi bir şekilde zarar gördüğü; sağlık ekipmanları ve yeterli çalışan eksikliği gibi sorunların olduğu ise vurgulandı.
Ghebreyesus, yerinden edilmelerden ağır şekilde etkilenen bireylere ruh sağlığı hizmeti sunduklarını kaydederek, “Ancak çok daha fazlasına ihtiyaç var. Bağışçıları, desteklerini artırmaya çağırıyoruz çünkü insanların hayatları buna bağlı.” değerlendirmesinde bulundu. Bu durum, hem sağlık hem de psikososyal destek ihtiyacının ne denli acil olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca, bölgedeki savaşın ve çatışmaların insanların zihin sağlığı üzerindeki yıkıcı etkileri, ruh sağlığı hizmetlerine yönelik artan talebin arkasındaki temel unsurlardan birini teşkil ediyor.
Ghebreyesus’un sözcükleri, insani krizin boyutunu ve çözüm arayışlarının gerekliliğini vurgularken, dünya genelinde bu konuya dikkat çekmek ve yardımların artırılması için katılımcılara sesleniyor. Savaşın yaralarını sarma çabalarının daha sağlam ve sürdürülebilir hale getirilmesi için destek sunan tüm aktörlerden daha fazla çaba bekleniyor. Bu noktada, insan hayatının kayda değer bir öneme sahip olduğu gerçeği, tüm yardımların ve desteklerin hayati bir zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor.