Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyondaki katılıkların giderilmesinin zaman alabileceğini, ancak ekim ayı itibarıyla tüm kesimler için 12 ay sonraki enflasyon beklentilerinin son 30 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. Şimşek, “Dezenflasyon sürecinde büyüme kısa vadede geçici olarak yavaşlayabilir ancak ülkemizin geçmiş dönem tecrübeleri, büyüme ve dezenflasyon arasında orta vadede ters yönlü bir ilişki bulunmadığını göstermektedir.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığının ilişkili kuruluşlarının 2025 yılı bütçe sunumu sırasında konuşan Şimşek, küresel ekonomik görünüm hakkında bilgiler verdi. Gelecek süreçte küresel büyüme, ticaret ve finansal koşulların Türkiye için daha destekleyici olmasının beklendiğini aktardı.
Uyguladıkları program ile dış kırılganlıkların azaltılması ve makro finansal istikrarın güçlendirilmesinde önemli adımlar attıklarını ifade eden Şimşek, “Aldığımız tedbirlerle, yıllık cari işlemler açığını eylülde 9,7 milyar dolara ve milli gelire oranını yüzde 0,8’e düşürdük.” dedi. Ayrıca, para politikasının etkisiyle altın ithalatının normalleşmesi, enerji fiyatlarındaki düşüş ve iç talep azalışının bu gelişmeye katkı sağladığını belirtti.
Dış Finansman ve Rezerv Yeterliliği
Bu bağlamda Bakan Şimşek, dış finansmana erişimin iyileştiğini ve Türk lirasına olan talebin arttığını vurgulayarak, “Cari açıktaki düşüş, dış finansmana erişimin iyileşmesi ve Türk lirasına artan güven sonucunda önemli ölçüde rezerv birikimi sağladık.” dedi. 2023 Mayıs ayına göre brüt rezervlerin 59 milyar dolar, swap hariç net rezervlerin ise 106 milyar dolar arttığını duyurdu.
Şimşek, risk priminin 2023 Mayıs ayında 700 baz puana çıkmasına karşın, şu anda 260 puanın altına gerilediğini söyleyerek, Türkiye’nin risk primindeki bu iyileşmenin gelişmekte olan ülkelerden ayrıştığını ifade etti. “Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama risk primindeki düşüş 47 baz puanken, ülke risk primimiz 445 puan azaldı.” ifadelerini kullandı.
Enflasyon ve Büyüme Beklentileri
Yüksek enflasyonun önemli bir makro dengesizlik olduğuna değinen Şimşek, uygulanan programın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurguladı. İlerleyen dönemler için dezenflasyonda üç temel hususun belirleyici olacağını düşündüklerini belirtti. Bunlar arasında para politikasının etkisi, 2025’te bütçe açığının milli gelire oranının azaltılması ve yönetilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumu yer aldı.
Şimşek, dezenflasyon sürecinin büyümenin daha ılımlı ve dengeli seyrini sağladığını ifade ederek, 2023 yılı için beklenen büyüme oranının yüzde 5,1 iken 2024’te bunun yüzde 3,5 civarında olmasının öngörüldüğünü kaydetti. Jeopolitik gelişmeler ve Almanya’daki zayıf talep gibi etkenlerin ihracatın büyümeye katkısını sınırladığını belirtti.
Mali Disiplinin Güçlendirilmesi
Şimşek, mali disiplini güçlendirdiklerini ve dikkat çeken bir diğer konunun deprem harcamalarındaki düşüş sayesinde elde edilecek tasarruflar olacağını ifade etti. “202