Ulusal Saray’daki günlük basın toplantısında, Meksika Başbakanı Claudia Sheinbaum, ABD eski başkanı Donald Trump’ın “Meksika Körfezi’nin adını Amerika Körfezi olarak değiştireceğiz.” ifadesine tepki gösterdi. Sheinbaum, Trump’ın bu açıklamasının ardından Meksika’nın tarihi ve uluslararası kabul görmüş isimleri konusunda kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı hissetti.
- Trump, Panama Kanalı ve Grönland’ı kontrol edebilmek için asker kullanabileceğini ima etti.
- Trump, Kanada’yı ABD’nin parçası olarak gösteren harita paylaştı.
Sheinbaum, konuşması sırasında Meksika Körfezi isminin 1607 yılından beri uluslararası düzeyde tanındığını hatırlatarak, “1607 yılına ait eski bir haritayı gözler önüne seriyorum. Meksika Körfezi Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmi isim olarak tanınıyor.” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, “Ama neden Kuzey Amerika’ya ‘Meksika Amerika’sı’ demiyoruz? Kulağa hoş geliyor, değil mi? Apatzingan Anayasası’na göre bunu tartışabiliriz. O zaman Kuzey Amerika’ya Meksika Amerika’sı diyelim.” şeklinde ilginç bir öneri de sundu.
Trump’ın Meksika’yı hedef alan açıklamalarına dair düşüncelerini de belirten Sheinbaum, “Dün Başkan Trump, kusura bakmasın ama yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Meksika’yı halk yönetiyor ve biz burada demokrasiyi güçlendirmeye devam ediyoruz.” diyerek, Meksika’nın bağımsızlığını ve demokratik yapısını vurguladı.
Apatzingan Anayasası’nın Önemi
Sheinbaum’un konuşmasında yaptığı atıf, tarihsel olarak önemli bir belgeyi işaret ediyor; Apatzingan Anayasası, 22 Ekim 1814’te Meksika’nın Apatzingan kentinde ilan edilen ve bağımsızlık hareketi sırasında oluşturulan ilk anayasa metni olarak kabul ediliyor. Bu anayasa, Meksika’nın bağımsızlık mücadelesinin temel taşlarını oluşturuyor ve ülkenin ulusal kimliğine önemli bir katkı sağlıyor.
Meksika Körfezi’nin Tarihsel Kökeni
Meksika Körfezi isminin tarihsel kökeni, Amerika kıtasının keşfiyle başlar. İspanyol kaşifler, 16. yüzyılın başlarında bu bölgeyi keşfetti ve haritalandırma çalışmaları yaparak buraya Meksika Körfezi adını verdikleri bilinmektedir. O zamandan bu yana, bu isim uluslararası haritalarda ve resmi belgelerde kullanılmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Sheinbaum’un açıklamaları, sadece Trump’ın sözlerine bir yanıt olmanın ötesinde, Meksika’nın tarihi, kültürel ve siyasi kimliğini güçlendirmeye yönelik önemli bir savunma olarak değerlendirilebilir. Meksika, tarihsel bağlarını ve uluslararası kabulünü korumak adına, bu tür saldırılara karşı duruşunu sürdürmektedir.
