İzmir’de meydana gelen bir mahkeme kararı, sağlık hukuku açısından dikkate değer bir gelişmeyi ortaya koydu. İzmir 6. İdare Mahkemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) listesinde yer almayan bir kanser ilacının bedelinin SGK tarafından karşılanmasına hükmetti. Bu karar, tedavi sürecinde ciddi anlamda maddi yükümlülüklerle karşılaşan hastalar için umut verici bir örnek teşkil ediyor.
Hukuki Yollara Başvurdu
Çiğli ilçesinde yaşayan A.K. adlı hasta, yaklaşık bir yıl önce akciğer kanseri teşhisi almıştır. Tedavi sürecinde, doktoru tarafından reçete edilen bir ilacın SGK tarafından karşılanmadığını öğrendiği an, kendisi büyük bir ekonomik sıkıntıya girdi. Her kür için 92 bin 270 TL tutarında olan bu ilaç için hukuki yollara başvurmayı seçti. A.K., İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde SGK aleyhine dava açtı. Mahkemenin kararında, Anayasa’nın 56. maddesi yanı sıra bireylerin sağlık hakkına vurgu yapıldı ve ilacın kesintisiz şekilde SGK tarafından sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi.
Davayı Kazandı
Mahkeme, A.K.’nin hukuki itirazını değerlendirerek, söz konusu ilaç için ödenecek tutarın SGK tarafından karşılanması gerektiğine karar verdi. Ancak SGK, ilk derece mahkemenin bu kararını kabul etmeyerek bölge mahkemesine itirazda bulundu. Dosyayı detaylı bir şekilde inceleyen İzmir Bölge İdare Mahkemesi, 5. İdari Dava Dairesi, alt mahkemenin verdiği kararı usul ve yasaya uygun buldu ve kararın kaldırılmasına gerek olmadığına hükmetti. Böylece mahkemenin ilk verdiği karar kesinleşti ve SGK’nın hastanın tedavisinde kullanılacak ilaç için ödenecek tutarı karşılaması zorunlu hale geldi.
A.K.’nin avukatı Hasan Akgün, mahkeme kararının ardından yaptığı basın açıklamasında, “Müvekkilin tedavisinde kullanılan bu ilacın bedeli artık SGK tarafından karşılanacak. Bu karar, sadece müvekkilim için değil benzer durumda olan diğer hastalar için de emsal niteliğindedir.” ifadelerini kullandı. Bu durum, sadece A.K. için değil, SGK tarafından karşılanmayan ilaçlar ile ilgili mevcut yasal zorlukları aşmak isteyen herkes için önemli bir kazanım teşkil ediyor.
Sonuç olarak, mahkemenin verdiği bu karar, hastaların sağlık haklarının korunması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Zira, sağlık hizmetlerine erişim, herkes için eşit olmalıdır ve hiç kimse tedavi sürecinde gereksiz mali yükümlülüklerle karşılaşmamalıdır. Bu karar, bunun bir örneği olarak tarihe geçmiştir ve gelecekte benzer davalar için bir emsal teşkil etmesi beklenmektedir.