Panama Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha, basına yaptığı açıklamalarda Panama Kanalı’nın ülkesinin tam egemenlik mücadelesinin bir parçası olduğunu vurguladı. Acha, “Panama Kanalı, geri dönüşü olmayan bir fetih.” ifadesini kullanarak, bu stratejik su yolunun kontrolünün önemini dile getirdi.
- Trump, Panama Kanalı ve Grönland’ı kontrol edebilmek için asker kullanabileceğini ima etti.
- Trump, Panama Kanalı ve Grönland’ı alabilir mi?
Acha, Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulinonun daha önceki açıklamalarını hatırlatarak, “Kanalımızın egemenliği müzakere edilemez. Kanalı kontrol eden tek güç Panama’dır ve öyle olmaya devam edecektir.” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu sözlerle, Panama’nın Kanal üzerindeki kesin egemenliğine olan inancını pekiştirdi.
Bakan Acha, Amerikan yönetimindeki değişikliklerin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerin resmi, olağan ve ilgili kanallar aracılığıyla sürdürüleceğini belirtti. Ayrıca, Panama Kanalı’nın “pazarlık edilmemesi koşuluyla” ülkesinin diyaloğa her zaman açık olduğunu yineleyerek, “Kanalımız, insanlığa ve ticarete hizmet etme misyonuna sahiptir; bu, Panamalıların dünyaya sunduğu en büyük değerlerden biridir. Bunun yanı sıra, uluslararası topluma, herhangi bir çatışmaya taraf olmayacağımızın veya aktif bir şekilde dahil olmayacağımızın garantisini veririz.” değerlendirmelerinde bulundu.
Öte yandan, eski ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamada Panama Kanalı ve Grönland’ı kontrol edebilmek için gerekirse askeri güç kullanabileceğini ima etti. “Bu ikisi hakkında size güvence veremem. Belki bir şeyler yapmamız gerekebilir. Ekonomik güvenliğimiz için bunlara ihtiyacımız var.” şeklinde konuşan Trump, stratejik öneme sahip bu bölgelerin kontrolünü elinde tutmanın gerekliliğini savundu.
Panama Kanalı Tartışması
Trump, 22 Aralık’ta Panama’yı, Panama Kanalı’nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlayarak, kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD’ye geri verilmesini talep edebileceklerini belirtmişti. Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, kanalın yönetimini Panama’ya devretmesini “hata” olarak değerlendiren Trump, bu bölgenin “başkalarının yararına değil” iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama’ya verildiğini ifade etmişti.
Panama Devlet Başkanı Mulino ise Trump’a şiddetli bir yanıt vererek, “Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama’ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama’ya ait ve öyle kalacak.” dedi. Bu açıklamalar, Panama’nın egemenlik haklarını savunurken, iki ülke arasındaki gerilimini de gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Panama hükümeti, kanalın kontrolü üzerindeki haklarını koruma konusunda kararlılığını sürdürüyor ve herhangi bir askeri müdahaleye karşı net bir tavır sergiliyor. Trump’ın yaptıkları yorumların uluslararası ilişkiler üzerindeki olası etkileri ise dikkatle izlenmektedir.