CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 24 Mart tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi merkezli yapılan soruşturmalar sonucunda tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun ardından düzenlenen bir mitingde önemli bir boykot listesi açıkladı. Bu miting, siyasi atmosferin oldukça gergin olduğu bir dönemde gerçekleşti ve İmamoğlu’nun tutuklanması, muhalefet partisi olan CHP içinde derin bir öfke ve tepki uyandırdı. Özgür Özel, bu bağlamda iktidar tarafından işletilen medya organlarına ve iktidara yakın sermayeye karşı duruş sergilediklerini dile getirerek, bu durumu bir protesto biçimi olarak gördüklerini ifade etti.
Boykot sitesi açıldı
Mitingin hemen ardından, boykot çağrıları daha da güçlenerek sosyal medya ve diğer dijital platformlarda yankı buldu. Bu süreçte, ‘boykotyap.com’ isimli bir web sitesi yayına girdi. Ancak, bu site yalnızca iki gün boyunca erişilebilir kaldı ve ardından erişime engellendi. Bu engellemenin hemen ardından, site 12 saat içerisinde ‘boykotyap.net’ ismiyle yeniden açıldı. Ancak bu site de sadece kısa bir süre içinde 2 Nisan 2023 tarihinde erişimden kaldırıldı. Engellemelerin ardı arkası kesilmedi ve aynı gün içerisinde, boykot hareketini destekleyen bir diğer platform olan ‘boykotyap.org’ kuruldu. Bu yeni siteye de, Engelli Web’in aktardığı bilgiye göre, Küçükçekmece 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engeli getirildi.
Yaşanan bu olaylar, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve dijital platformların kullanımıyla ilgili ciddi tartışmalara yol açtı. Medya özgürlüğü ve sansür konuları, iktidar ve muhalefet arasındaki gerilimle birlikte tekrar gündeme geldi. CHP’nin bu boykot çağrısı, geniş kitleler arasında belli başlı medya kuruluşlarına olan güvenin azalmasına neden oldu. Ayrıca, sosyal medyada ve diğer iletişim kanallarında bu boykotun yayılması, muhalefetin kendi dijital kampanyalarını nasıl yürüttüğünü gözler önüne serdi.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasi ortamın giderek daha dinamik ve karmaşık hale geldiğini gösteriyor. İktidarın medya üzerindeki kontrolü ile muhalefetin buna karşı geliştirdiği stratejiler, Türkiye’nin geleceği üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Özgür Özel’in öncülüğünde gerçekleşen bu boykot çağrısı, muhalefetin birleşik bir cephe oluşturarak iktidara karşı bir duruş sergileme çabasını simgeliyor. Ancak, bu hareketlerin ne ölçüde etkili olacağı ve toplumda ne tür bir etki yaratacağı önümüzdeki süreçte belirsizliğini koruyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de muhalefet partileri arasında birleşik bir hareket ihtiyacı artarken, Özgür Özel’in öncülüğündeki bu girişimler, gelecekte daha fazla tartışmaya ve eyleme yol açabilir. Özellikle dijital platformların rolü ve medya özgürlüğü konuları, Türkiye’nin demokratik süreçleri açısından hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda, boykot hareketleri ve medya üzerindeki engellemeler, toplumun farklı kesimleri nezdinde daha geniş bir farkındalık yaratabilir.