İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump‘ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında bir görüşme gerçekleştirildiği belirtildi. Bu görüşmenin amacı, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını tartışmaktı. Netanyahu, Witkoff’a, söz konusu müzakereleri ele almak üzere yarın bir kabine toplantısı yapılacağını ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir başka açıklamada, Netanyahu’nun siyasi ve güvenlik kabinesini, Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşmasıyla ilgili atılacak adımları belirlemek için en kısa sürede bir araya getireceği vurgulandı. Bu durum, bölgede gerginliğin artmasına yol açan gelişmeler ışığında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İkinci Aşama Müzakereleri Tarihleri
Hamas ve İsrail arasında varılan Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşmasına göre, ikinci aşama müzakerelerinin, ilk aşamanın yürürlüğe girmesinin ardından 16 gün içerisinde, yani 3 Şubat 2023 tarihinde başlaması gerekiyordu. Ancak, İsrail’in planlamaları bu tarihlerde bazı değişiklikler yaşandı. Örneğin, 2 Şubat tarihinde, Katar’ın başkenti Doha’ya bir heyet göndermeyi erteleyen İsrail, müzakerelerin 3 Şubat Pazartesi günü Netanyahu ve Witkoff’un Washington’daki görüşmesi ile başlayacağını iddia etti.
Witkoff’un görüşmelerinin ardından diğer arabulucu ülkeler olan Katar ve Mısır’ın yetkilileriyle de temas kurması bekleniyordu. Ancak, İsrail heyeti 8 Şubat tarihinde Doha’ya gitmesine rağmen, bu heyete ikinci aşamayı müzakere etme yetkisi verilmediği ifade ediliyor. Bu durum, taraflar arasındaki güven bunalımını daha da derinleştirdi.
Bunun yanı sıra, İsrail Başbakanı Netanyahu, müzakerelerin ikinci aşamasını sabote etmekle suçlanmaktadır. Bu durum, İsrail’in ateşkesin sürdürülebilirliği konusundaki niyetleri hakkında soru işaretleri oluşturmakta ve bölgede uzun süreli bir barışın sağlanması konusunda endişelere yol açmaktadır.
Gelişmeler açısından dikkat çekici bir süreç olan bu müzakereler, Orta Doğu’da barış arayışının sürmesi açısından hayati öneme sahiptir. Hem İsrail hem de Hamas’ın atacağı adımlar, bölgeye yönelik politikalar üzerinde önemli etkiler yaratacaktır. Tüm bu gelişmeler, uluslararası toplumun da dikkatle izleyeceği durumlar arasında yer almaktadır.