MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, MHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu hakkında önceki olarak yaptığı “suçu ve suçluyu övme” suçlamalarını geri çektiğini duyurdu. Bu açıklama, Yıldız’ın Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçenin ardından geldi. Yıldız, Kılıçdaroğlu hakkında daha önce yapılan suçlama ve şikayetlerin formel olarak geri alındığını belirtti.
Feti Yıldız, bu konuyla ilgili açıklamasında, supra:
”05.02.2020 tarihinde, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yürütülen yargı sürecinde zincirleme şekilde ‘suç ve suçluyu övme’ suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir şikayet dilekçesi sunduk. O tarihten bu yana belirli bir ilerleme kaydedildi; 14.05.2023 tarihinde gerçekleşen 28. Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimleri sonrasında, Kılıçdaroğlu’nun milletvekili sıfatı sona erdi ve bu durum iddianame düzenlenmesine sebep oldu. Böylece, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir yargılama süreci başladı ve duruşması 10 Nisan 2025 tarihine ertelendi.”
Yıldız ayrıca, genel başkanları Devlet Bahçeli’nin talimatıyla, Kılıçdaroğlu hakkındaki bu suçlamadan vazgeçilmesi yönünde bir dilekçenin mahkemeye sunulması talimatının verildiğini vurguladı. Bu adım, terörsüz bir Türkiye ve bölge barışı için yürütülen politikalarla da paralellik göstermektedir. Bahçeli’nin bu konudaki yaklaşımı, siyasi rekabetten ziyade kamu yararını gözeten bir anlayışla hareket ettiğini ortaya koymaktadır.
MHP’nin bu kararı, hem siyasi bağlamda hem de yargı sürecinde dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Dilekçenin mahkemeye sunulmasının ardından, yargı sürecinin nasıl şekilleneceği ve bu durumun siyasi iklim üzerindeki etkileri merak edilmektedir. Bu durum, Türkiye’de siyasi partilerin birbirleriyle olan ilişkilerini de yeniden değerlendirmeye sevk edebilir. Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki suçlamaların geri çekilmesi, muhalefet cephesiyle iktidar arasında, özellikle de MHP ile CHP arasında yeni bir dönem başlatabilir.
Sonuç olarak, MHP’nin Kılıçdaroğlu’na yönelik suçlamalardan vazgeçmesi, siyaset sahnesinde farklı etkilere yol açabilecek bir adım olarak öne çıkıyor. Türk siyaseti, bu tür adımların yanı sıra, siyasi tartışmaların doğasına bağlı olarak değişim göstermeye devam ediyor. Hem siyasi partilerin hem de kamuoyunun bu gelişmelere verdiği tepki ise sürecin ilerleyişini etkileyen önemli bir faktör olacaktır.