Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 30 Mart 1972’de Kızıldere köyünde katledilen Mahir Çayan ve dokuz arkadaşını, ayrıca Samandağ’da öldürülen eski DEP ilçe başkanı Mehmet Latifeciyi andı. Hatimoğulları, sosyal medya platformu X üzerinden bir paylaşım yaparak duygu dolu ifadelerle bu önemli olayları tekrar hatırlattı.
Hatimoğulları paylaşımında şu şekilde belirtti: “Devrimci dayanışmayı canları pahasına ördükleri ile bilinen On’lar ile Arap halkının enternasyonalist komünist neferi Mehmet Latifeci, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.” Bu bağlamda Hatimoğulları, geçmişteki devrimci mücadele ruhunun önemine ve modern zamanlardaki yansımalarına dikkat çekti.
Katliamdan sadece Ertuğrul Kürkçü sağ kurtuldu
30 Mart 1972, Türkiye’nin sol hareketi için tarihin önemli bir kesitini oluşturuyor. Mahir Çayan ve onunla birlikte dokuz arkadaşı, Tokat iline bağlı Niksar ilçesindeki Kızıldere köyünde hunharca katledildi. Kızıldere katliamı, Türkiye’deki 68 Kuşağı’nın gençlik liderlerinden olan Mahir Çayan ve arkadaşlarının, devrimci bir mücadele vererek idamları önlemeye çalıştıkları bir dönemi simgeliyor.
Kızıldere’deki olaylar, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) üyelerinin, devrimci bir eylem olarak ülke genelinde başlattıkları idam karşıtı kampanyaların akibetiyle birleşti. Ancak, tüm bu çabalar sonuçsuz kalmış ve Mahir Çayan ile dostları, idam kararlarının infazını engellemek amacıyla ortak bir eylemde buluşmuşlardı. Ne yazık ki, bu eylem kanlı bir çatışmayla sonuçlandı.
30 Mart 1972’de Kızıldere’de yaşanan çatışmada, Mahir Çayan ve dokuz arkadaşı hayatlarını kaybetmişti. Bu trajik olayda, yalnızca Ertuğrul Kürkçü sağ olarak kurtulmayı başarabildi. Çayan ve arkadaşlarının bu cesur mücadelesi, Türkiye’deki sol hareketin tarihinde derin bir iz bıraktı ve hâlâ sosyalist hayallerin sembolü olarak anılmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, Kızıldere katliamı, Türkiye’deki devrimci mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Mahir Çayan ve onun yoldaşlarının unutulmaz hatıralarını tekrar gün yüzüne çıkarmakta ve sosyalist hareketin tarihsel bağlamında önemli bir yer tutmaktadır. Bu tür anmalar, günümüzdeki genç nesiller için de ilham kaynağı olma özelliği taşımaktadır.