Son dönemlerde dünya ekonomisinin yüzleştiği zorluklar, özellikle finansal sistemdeki parçalanmanın etkisiyle daha belirgin hale gelmiştir. Yapılan yeni bir rapora göre, bu parçalanma, yıllık olarak dünya ekonomisine tam 5,7 trilyon dolara kadar zarar verebilir. Bu rakamın, küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık %5’ine denk geldiği belirtilmektedir. Böyle bir durum, ekonomik istikrar açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Siyasi gerginlikler ve yaptırımlar bir sorun
Ülkeler arasındaki siyasi gerginlikler ve bunun sonucunda uygulanan yaptırımlar, son yıllarda önemli bir artış göstermiştir. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından hazırlanan raporda, 2017 yılından bu yana uygulanan yaptırımlarda %370’lik bir artış olduğu vurgulanmaktadır. Bu durum, uluslararası ticaretin ve yatırımların olumsuz yönde etkilenmesine yol açarak ekonomik büyümeyi yavaşlatmıştır. Ülkeler arasındaki bu kötüleşen ilişkiler, ekonomik istikrarı tehdit eden bir faktör olarak öne çıkmaktadır.
Korumacı politikaların etkileri
Ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını koruma amacıyla uyguladıkları korumacı politikalar, küresel ticaret ağlarının zayıflamasına neden olmuştur. Bu tür politikalar, ticaretin ve sınır ötesi sermaye akışlarının azalmasına yol açarak ekonomik verimlilik kaybına neden olmaktadır. WEF raporu, bu korumacı politikaların küresel ekonomiye 0,6 trilyon dolar ile 5,7 trilyon dolar arasında bir zarar verebileceğini ortaya koymaktadır. Böylece, bu ekonomik kayıplar, dünya genelindeki ticaret dinamiklerini olumsuz etkileyebilir.
COVID-19’un etkisinden daha büyük olabilir
WEF raporuna göre, mevcut durumun ekonomik etkileri, 2008 yılı finansal krizi ya da Covid-19 salgınının neden olduğu sorunlardan daha büyük olabilir. Ülkeler, kendi jeopolitik hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla finansal sistemi bir aracına dönüştürmeleri, küresel işbirliğine ve sürdürülebilir kalkınmaya ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu şartlar altında, dünya ekonomisi daha belirsiz bir geleceğe doğru yol almaktadır.
Kaynak: Haber Merkezi