Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 2024 yılı için Avrupa ve Orta Asya’daki 53 ülkeyi kapsayan kızamık vakaları hakkında bir rapor yayımladı. Bu rapor, bölgedeki sağlık durumu ve aşılama yetersizliklerine dikkat çekiyor.
Rapor, Avrupa Bölgesi‘nde 2024 için bildirilen toplam 127 bin 350 kızamık vakasının, 2023’te kaydedilen sayının iki katı olduğunu belirtiyor. Bu durum, 1997 yılından beri bölgede görülen en yüksek vaka sayısı olarak kayıtlara geçmiştir. Kızamık vakalarının büyük bir kısmının hızla arttığı bu ortamda, sağlık sistemlerinin üzerindeki yük de artmaktadır.
Raporda dikkat çeken bir diğer bilgi ise, bildirilen vakaların yüzde 40’ından fazlasının 5 yaş altı çocuklarda görüldüğüdür. Ayrıca, bildirilen vakaların yarısından fazlasının hastaneye yatırıldığı belirtilmektedir. Bu durum, özellikle çocukların sağlık durumu açısından endişe verici bir tablo çizmektedir.
Rapor, 2024 ve sonrası için alınan ön veriler doğrultusunda kızamık nedeniyle toplam 38 ölüm bildirildiğine de yer veriyor. Bu, hastalığın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor ve aşılamanın önemini vurguluyor. Kızamık, önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen, aşılama eksiklikleri nedeniyle bu tür trajik sonuçlar yaşanmaktadır.
Ayrıca, Avrupa Bölgesi’nin 2024’te küresel olarak tüm kızamık vakalarının üçte birini oluşturduğu belirtiliyor. Bu oran, bölgedeki sağlık politikalarının ve aşılama programlarının teknik olarak gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge, raporda şu ifadeleri kullanmıştır: “Kızamık geri döndü ve bu bir uyarı çağrısı. Yüksek aşılama oranları olmadan sağlık güvenliği olmaz. Avrupa ve Orta Asya için yeni bölgesel sağlık stratejimizi şekillendirirken, gerilemeyi göze alamayız. Her ülke, aşılanmamış topluluklara ulaşmak için çabalarını artırmalı.” Bu açıklama, aşılamanın aciliyetini ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, 2024 için yayımlanan bu rapor, kızamık vakalarının artışına ışık tutarken, aşılamanın öneminin altını çizmektedir. Sağlık otoriteleri bu durumu dikkate alarak, aşı kampanyalarını güçlendirmeli ve toplumda aşılama oranlarını artırmak için çeşitli önlemler almalılardır. Aksi takdirde, gelecekte daha ciddi sağlık sorunları ve kayıplarla karşılaşma riski artacaktır.
