Türkiye Hidatidoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazmiye Altıntaş, Edirne’de bir konferansa katılırken AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvan kaynaklı “kist hidatik (parazit)” hastalığının oldukça yaygın olduğunu ancak çok az kişinin bu konuda bilgi sahibi olduğunu ifade etti.
Altıntaş, hastalığın hayvan kesimleri sonrasında etrafta bırakılan hastalıklı iç organların köpeklere geçişiyle yayıldığını belirtti. “Köpekler hasta olduklarında dışkılarıyla hasta yumurtaları dışarı atıyorlar. Bu yumurtalar dış mekan koşullarında uzun süre hayatta kalabiliyor. Otlayan hayvanlarımıza ve dolaylı yoldan insanlara ağız yoluyla geçiş yapabiliyor.” şeklinde konuştu.
“Karaciğer ve akciğere ciddi zararlar verebilir”
Altıntaş, bu hastalığın kan yoluyla tüm organlara yayıldığını ve özellikle karaciğer ile akciğere büyük zararlar verebildiğini vurguladı.
Çocukluk döneminde başlayıp ilerleyen yaşlarda belirti gösterdiğini belirten Altıntaş, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu hastalık akciğer ve karaciğerde kesecikler oluşturarak kendini gösteriyor ve uzun yıllar sonrasında ortaya çıkabiliyor. Hayvanlardan bulaşan ‘kist hidatik’ hastalığı sinsi bir karaktere sahiptir. İlaç tedavisi burada kesin bir çözüm sunmamakta; hastalığın tedavisi ancak ameliyatla mümkün olabiliyor. Uzun bir tedavi süreci gerektiriyor. Biz, insanların hastalığa yakalanmamak için önlem almaları gerektiğini düşünüyoruz. Halk sağlığı bu nedenle önemli bir konudur. ‘Kist hidatik’ hastalığından korunmak oldukça basit. Evde köpek besleyen herkes, öncelikle köpeğini veteriner hekime götürerek parazit aşısı yaptırmalıdır. Bu önlemler, sahipsiz hayvanlar için de yaygın bir şekilde uygulanmalıdır. Ayrıca, köpeğinizi her sevdiğinizde ellerinizi yıkamayı unutmamalısınız.”
“Ciddi sonuçlar doğurabiliyor”
Altıntaş, tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilecek durumların oluşabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Köpeklerin üç ayda bir parazit ilacı almasının önemli olduğunu vurgulayan Altıntaş, “Köpeğiniz parazit ilacı aldıktan sonra temizlenebilir. Parazit etkisi altında olan hastalarda gelişen kistler büyüyebilir ve çoğu zaman belirti vermeyebilir. Bu kistler 10-15 santimetreye kadar ulaşabilmekte, hatta çocuk kafası büyüklüğünde olabilmektedir. Bu kistlerin patlaması, ani bir anafilaktik şok sonucunda insanların yaşamını yitirmesine yol açabilir.” dedi.
“Sebzelerinizi bol su ile yıkayın”
Prof. Dr. Altıntaş, hastalığın sebzeler yoluyla da insanlara bulaşabileceğine dikkat çekti.
Özellikle yere yakın bitkileri tüketirken dikkatlice hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Altıntaş, şunları ekledi:
“Marul, roka ve maydanoz gibi sebzeleri tüketirken daha fazla dikkat göstermeliyiz. Eğer bu bitkilerin yetiştiği alanlarda hasta köpeklerin dolaşma ihtimali varsa, dışkı bırakma olasılığına karşı dikkatli olunmalıdır. Dışkılardaki parazit yumurtaları, bu sebzelere bulaşabilir. Dolayısıyla yeşilliklerin, tüketeceğiniz sebzelerin bol su ile yıkanması da önemli bir önlem olacaktır. Tedbirleri alındığında bu hastalıktan korunmak mümkündür.”