Kent Uzlaşısı Operasyonu ve Tutuklamalar
Son zamanlarda Türkiye’deki siyasi atmosfer, özellikle yerel yönetimlerdeki bazı gelişmeler nedeniyle oldukça gergin hale gelmiştir. “Kent Uzlaşısı” adı altında gerçekleştirilen bir operasyonda, aralarında Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 10 kişi tutuklanmıştı. Yapılan duruşmalar sonucunda, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına yönelik karar verilmiştir. Bu durum, yerel yönetimlerdeki siyasi dengeleri de etkileyen bir sürecin parçası olarak görülmektedir.
Çelik’in Tepkisi
Tutuklamalara ve devam eden yargılamalara karşı sert bir şekilde tepki gösteren bireylerden biri de, sanıklardan biri olarak öne çıkan Çelik’tir. Çelik, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlarla düşüncelerini ifade ederek, yaşanan durumu eleştirdi. Çelik, “Ya göründüğünüz gibi olun, ya olduğunuz gibi görünün!” ifadesiyle birlikte, siyasi aktörlerin tutumunu eleştirdi.
Kürt Siyasetinin Ele Alınışı
Paylaşımında, Sırrı Süreyya Önder’in geçmişteki siyasi duruşuna da atıfta bulunarak, onun kurmuş olduğu Halkların Demokratik Kongresi (HDK) hakkında yapılan eleştirileri hatırlattı. Çelik, daha önce HDK’yı destekleyenlerin, günümüzde onu terör örgütü olarak nitelendirmelerini çelişki olarak değerlendirdi. Bu durumu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtlerin yerel yönetimlerde temsil edilmesinin bir terör eylemi olarak adlandırılmasını da eleştirerek, mevcut siyasi iktidarın çelişkili davranışlarına dikkat çekti.
AKP ve MHP’nin Siyasi Oyunları
Çelik, AKP’nin, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli tarafından başlatılan “Terörsüz Türkiye” sürecini kendi çıkarlarına alet etmeye çalıştığını savundu. Bu süreçte, siyasetin ahlaki bir temele oturtulması gerektiğini vurguladı. Çelik’e göre, “terörsüz ve demokratik Türkiye” için samimi ve şeffaf bir yaklaşım benimsenmeli, kişisel çıkarların önüne halkın gerçek ihtiyaçları konulmalıdır.
Masumların Çileleri
Çelik, ayrıca, toplumun masum bireylerinin hapse atılarak çürüdüğü bu durumu “gölge oyunu” olarak niteleyerek, bu tür uygulamalara son verilmesi gerektiğini belirtti. Fikirlerini ileri taşırken, ifadesinin sonunda “Yapamıyorlarsa, getirsinler sandığı, milletimiz meseleye bir çözüm bulsun,” şeklinde bir çağrıda bulunarak halkın iradesine vurgu yaptı. Bu sözler, halkın seçim süreçlerine katılımının önemine dair güçlü bir mesaj olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, son tutuklamalar ve devam eden yargı süreci Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer edinmektedir. Yerel yönetimlerin bile etkilendiği bu durum, farklı siyasi görüşler arasında ciddi tartışmalara ve çatışmalara yol açabilir. Çelik’in yaptığı çağrılar ve eleştiriler, bu kritik dönemde halkın sesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.