Demokratik Eşitlik Savaşımı (DEM Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Yeni Yol Partisi ve Emek Partisi temsilcileri, İçişleri Bakanlığı önünde bir araya gelerek kayyum atamalarına karşı ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu etkinlik, özellikle son dönemde yaşanan siyasi baskılara ve kayyum uygulamalarına tepki olarak düzenlendi. Açıklamanın ardından bakanlık binasının önüne siyah çelenk bırakılırken, katılımcılar bu durumu sembolik bir protesto olarak değerlendirdi.
“Baskıcı rejimi kabul etmiyoruz”
Etkinlikte ilk olarak söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, hükümetin kayyum politikalarının demokratik değerlere aykırı olduğunu vurguladı. “Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), kendisi için dikensiz bir gül bahçesi yaratmaya çalışıyor. 2028 seçimlerine doğru ilerlerken halkın iradesini yok sayan bir anlayışla hareket ediyor. Ancak biz bu baskıcı, tekçi ve inkarcı sistemi kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu. Koçyiğit, 31 Mart seçimlerinde halkın AKP’ye kırmızı kart gösterdiğini belirterek, “Halk, AKP’yi birinci parti olma yeteneğini kaybetmiş durumda ikinci parti konumuna düşürdü” dedi. Anayasa’nın ihlal edildiğine dikkat çeken Koçyiğit, kayyum atamalarının hukuksuz olduğunu ifade etti. “Anayasa’nın 127. maddesi açıktır. Ancak olağanüstü hâl (OHAL) döneminde çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile halkın iradesi gasp ediliyor. Bu, halkın seçme ve seçilme hakkının elinden alınmasıdır” diyerek, demokratik mücadeleyi büyütme kararlılığını dile getirdi.
“Bu bir otoriter rejim anlayışıdır”
Ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kayyum atamalarını “antidemokratik” olarak değerlendirerek, “Bu ülkede kullanılan her oy eşit değerdedir. Ancak hükümet, yalnızca kendi kazandığı sandıkları meşru sayıyor. Eğer seçilmiş belediye başkanlarını keyfi kararlarla görevden alıyorsanız, siz demokrat değil, otoriter bir rejim temsil ediyorsunuz” ifadelerini kullandı. Emir, muhalefetin halkın iradesine sahip çıkacağına dair umut verdi.
“Demokrasi çifte standart kaldırmaz”
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, yargı süreci tamamlanmadan yapılan kayyum atamalarına dikkat çekti. “Siirt Belediye Başkanı hakkında yargılama devam ederken görevini sürdürüyordu. Ancak mahkeme kararı kesinleşmeden görevden alındı” diyerek kayyum uygulamalarını eleştirdi. Kaya, İstanbul’daki farklı ilçelerde benzer hukuki durumlar karşısında farklı uygulamaların yapılmasının demokratik ilkelerle bağdaşmadığını savundu. “Esenyurt’ta halkın seçtiği meclis üyeleri başkan seçemezken, Beşiktaş’ta bu mümkün oluyor. Bu, açık bir çifte standarttır” dedi.
“Ortak mücadele kaçınılmazdır”
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, baskılara karşı muhalefetin bir arada durması gerektiğini önemle vurguladı. “Halk, ‘artık yeter’ diyor. Biz de bu sesi büyütmek için buradayız” şeklinde konuştu. Ayrıca, Karaca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) bu süreçte daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Gazeteciler, avukatlar ve sanatçılar susturulmaya çalışılıyor. Ancak biz, halkın sesi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, muhalefetin dayanışma içinde ortak bir mücadele yürütmesi gerekliliğine
