Estonya Başbakanı Kaja Kallas, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Kalkınma Bakanları Toplantısı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik baskılarını artırdığına dikkat çekti. Kallas, söz konusu baskıların etkisini ve sonuçlarını değerlendirerek, bu durumun uluslararası toplumun Rusya üzerine baskı kurması için bir fırsat sunduğunu belirtti.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için
AA Canlı
Kajas, Rusya’nın gece saatlerinde gerçekleştirdiği saldırıları “şimdiye kadarki en ölümcül” baskınlar olarak nitelendirirken, “Rusya üzerinde baskı kurarak onun da barış istemesini sağlamak bizim elimizde.” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, diğer uluslararası ortakların da benzer bir yaklaşım benimseyeceği umudunu dile getirdi.
Ukrayna tarafında ise, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rus ordusunun bu gece yaptığı saldırının savaşın başından itibaren tarihin en yoğun insansız hava aracı (İHA) saldırısı olduğunu duyurdu. Bu durum, Ukrayna’nın askeri durumunu daha da kritik bir hale soktu. Bu saldırıların, Rusya’nın saldırganlığının arttığı bir dönemde gerçekleşmesi, uluslararası camiada büyük bir endişeye yol açmakta.
Öte yandan, Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Starokonstantinov kentindeki havaalanındaki askeri hedeflere uzun menzilli ve yüksek hassasiyetli silahlarla bir saldırı düzenlediklerini açıkladı. Bakanlık, operasyon sonucunda tüm hedeflerin vurulduğunu ileri sürdü. Bu gelişme, bölgedeki askeri gerilimi artırırken, aynı zamanda Avrupa’nın güvenlik dinamiklerine dair önemli sinyaller veriyor.
Tüm bu yaşananlar, Rusya’nın Ukrayna üzerindeki askeri baskısını sürdürme kararlılığını gösterirken, uluslararası toplumun bu duruma yönelik alacağı önlemler ve stratejiler önem kazanmaktadır. Kallas’ın vurgu yaptığı gibi, birliktelik ve koordine bir yaklaşım, Rusya’nın barış istemesine yönelik etkili bir adım olabilir. Zira, bölgedeki çatışmaların tırmanması, hem bölgesel hem de küresel ölçekte tedirginlik yaratmakta ve çözüm arayışlarını daha da karmaşık hale getirmektedir.
Sonuç olarak, bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerdeki dinamiklerin değişimine işaret etmekte ve barış sürecinin ne denli zorlu olduğunu gözler önüne sermektedir. Kallas’ın açıklamaları, Avrupa Birliği’nin bu krize karşı daha etkili adımlar atması için bir çağrı niteliği taşımaktadır.