Selçuk İstasyon Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasıyla başlayan yürüyüşte kadınlar, “Güç sende, güç bizde!” ve “Kadın gelecek!” yazılı pankartlarla Selçuk Belediyesi’nin yanındaki meydana ilerlediler. Siyah tişörtlerinde “Devrim kadının ayak izinde” ve “Güç sende” yazıları bulunan kadınlar, düdük, fener ve balonlarla kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarını protesto ettiler.
“Kadınlar yaşasın demeye devam edeceğiz”
Yürüyüş öncesi konuşma yapan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, kadın cinayetlerinin sona ermesi için toplandıklarını ifade ederek, “Bugün güzel şeyler için bir araya gelmeyi isterdik. Halay çekip ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır, kazandık ve artık yürürlükte!’ diyerek kutlama yapmak, haklarımızı sonuna kadar kullanıp ‘Yaşasın kadınlar!’ demek için burada olmayı arzulardık. Ama herkes bilsin ki, ‘Kadınlar yaşasın!’ demeye devam edeceğiz, eril zihniyete karşı durarak. ‘Kadın cinayetleri artık bitsin’ ve ‘Çocuklarımız özgürce yaşasın!’ diye buradayız. ‘Gül dünya unutulmasın, Narin’in soruşturması sonuçlansın’ diye buradayız. İkballer ve Sılalar için buradayız. Bugün Rojin için de buradayız.” dedi.
“İzmir’in kadınları asla susmaz”
Başkanı Ceritoğlu Sengel açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bugün burada Efes Selçuk’ta, İzmir’in en güneyindeki ilçede, bir kadın belediye başkanı ve bir kadın Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanı var. Bizim mesajımız şu: İzmir’in kadınları asla susmaz, asla susturulamaz. Kadınlarımız yaşamaya devam edecek ve biz bu meydanlarda halaylar çekmeye devam edeceğiz. Herkese zihniyetin ne olduğunu anlatacağız.”
“Meclis üyeliğinden istifa etmelisin”
Daha sonra konuşmasını sürdüren Ceritoğlu Sengel, “Dün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis salonunda bulunan bir AKP’li meclis üyesinin ‘Ölen kadar öldürenin de suçu vardır’ ifadelerini de anlatacağız. İzmirli kadınlar, erkekler ve gençler ‘Partinden istifa etmen yeterli değil, İzmir’i temsil edemezsin. Meclis üyeliğinden de istifa etmelisin!’ diyecekler. Bu artık yenilir yutulur bir şey değil. Türkiye’nin her kesimini kapsayan bir yer olmalı. Kadınları ve erkekleriyle birlikte yürümeyi bilen, birbirini güçlendiren bir yer olmalı. İşte bugün yürüyüşümüz burada başlıyor. Unutmayın, güç sende. Devrim, ancak kadınlarla birlikte gerçekleşir. Eril zihniyete bunu anlatacağız, anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Karanlık zihniyete karşı durmak için toplandık”
Basın açıklamasını okuyan CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun ise, “Bugün burada bizi boğmaya çalışan karanlık zihniyete karşı durmak için bir araya geldik. Yaşam hakkını savunmak, karanlığa karşı öfkemizi ve aydınlık yarınlara olan umudumuzu haykırmak için buradayız. Farklılıklarımıza rağmen bu umudumuz bizi bir araya getiriyor ve bu direniş gelecek nesillere miras kalacaktır. Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarları ve tecavüzler, geleneksel kalıplar ve devletin duyarsızlığı nedeniyle her geçen gün artıyor.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Karanlık zihniyetin iktidarının, ‘bir kereden bir şey olmaz’ veya ‘çocuğun rızası vardı’ gibi bakış açıları ve cezasızlık politikaları sonucu, eski eşi Fedai Varan tarafından sokak ortasında bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut, sevgilisi Muhammet Gürsoy tarafından öldürülen Merve Kotan, taciz girişimine direndiği için minibüste yakılarak öldürülen Özgecan ve Cem Gariboğlu tarafından katledilip bedeni parçalara ayrılan Münevver Karabulut. Tecavüz edildikten sonra öldürülüp bir plazanın 20. katından atılan Şule Çet. Ayşenurlar, İkballer ve sayısız kadınımız, çocuklarımız hayattan koparılmıştır.”
“Tüm canlıların yaşam hakkı için vicdanlarınızın durumu ne?”
Dün büyükşehir belediye meclisinde AKP’li meclis üyesi Latif Aydemir’in verdiği canavarı gözler önüne seren sözleri, ‘Öldüren kadar ölen de suçludur’ ifadesi. Tüm canlıların yaşam hakkı için vicdanlarınız bu kadar mı karanlık. Üzerinize elinizi koyup acıyı hissetmiyor musunuz, anlamayı düşünmüyor musunuz? Bu sese sağır ve bu gözler kör olmamalı.
İlk 9 ayda 315 kadın hayatını kaybetti
2024’ün ilk 9 ayında 315 kadın, caydırıcı cezaların yokluğu, adaletin kayması ve hukuki keyfiyetçilik nedeniyle erkekler tarafından katledilmiştir. 6284 sayılı yasa derhal etkin şekilde uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmelidir.
“Artık yeter, nefes alamaz haldeyiz”
Artık nefes alamaz hale geldik, yeter! Birlikte karanlığa karşı yürüyecek, sesimizi yükseltecek ve umutlarımızı büyüteceğiz. Biz var olduğumuz sürece karanlıklar yıkılacak ve geleceğimizde aydınlık yarınlar bırakacağız. ‘Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor’ temalı yürüyüşümüzde bizlere destek veren tüm kadın kolları, İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu, eşi Duygu Aslanoğlu ve yürüyüşümüze katkıda bulunan herkese teşekkür ederiz.”