İzmirli milli tekvandocu Hatice Pınar Yiğitalp (18), kariyerinde elde ettiği başarılarla dikkat çekmektedir. Spor hayatına 4 yaşında cimnastik ile başlayan Yiğitalp, 7 yaşında ailesinin yönlendirmesiyle tekvandoya adım atmıştır. Şimdiye dek, 9 Türkiye şampiyonluğu ve Avrupa üçüncülüğü gibi önemli başarılara imza atmıştır.
Cimnastikten Tekvandoya: Şampiyonluğa Uzanan Yol
Hatice Pınar Yiğitalp, spor yeteneğini ilk olarak cimnastik branşında keşfetmiştir. Üç yıl süren cimnastik kariyerinin ardından ailesinin “Kızımız hem sağlıklı olur hem de kendini korumayı öğrenir” düşüncesiyle tekvandoya yönlendirilmesi, onun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Henüz 8 yaşında katıldığı ilk şampiyonada Ege Bölgesi birinciliği elde ederek, Türkiye genelinde birinciliklere ulaşmaya başlamıştır ve 2018 yılında milli sporcu unvanını kazanmıştır.
2024 yılında psikoloji bölümünü kazanan Yiğitalp, spor kariyeri ile eğitimini uyumlu bir şekilde sürdürmektedir. Üniversiteye kabul olmasında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sağladığı Milli Sporcu Bursu büyük bir rol oynamıştır. Sporu fiziksel bir aktivite olmaktan öte bir zihinsel güç gerektirdiğini vurgulayan Yiğitalp, psikoloji eğitiminin bu konuda kendisine önemli katkılar sunacağını belirtmiştir.
“Tekvandoyu Sevmeden Başarı Olmaz”
Hatice Pınar Yiğitalp, haftanın 6 günü yoğun bir antrenman programı uygulamaktadır. Çift antrenman günlerinde 4 saat, tek antrenman günlerinde ise 2 saat antrenman yapan Yiğitalp, planlı bir yaşamın her şeyin anahtarı olduğuna inanmaktadır. “Tekvandoyu seviyorum. Sevmediğiniz bir sporda başarılı olmanız mümkün değil” diyerek, başarı için tutkunun önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, cimnastik geçmişinin kendisine sağladığı vücut esnekliği ve antrenman temposuna alışıklık nedeniyle tekvandoda daha kolay başarı elde ettiğini ifade etmiştir.
Mental Güç ve Psikoloji
Psikoloji okumanın, hem spor kariyerine hem de gelecekteki hedeflerine katkıda bulunacağını düşünen Yiğitalp, spor psikolojisi alanında uzmanlaşmayı hedeflemektedir. Bu hedefi hakkında, “Mental güç, fiziksel güç kadar önemlidir. Olimpiyat seviyesindeki sporcuların çoğu fiziksel olarak çok iyi durumdadır, ancak mental olarak kendini iyi hazırlayan kişiler başarıya daha kolay ulaşabilir” diyerek mental hazırlığın önemine dikkat çekmiştir. Mezun olduktan sonra spor psikolojisi alanında hem sporcu hem de uzman olarak katkıda bulunmayı hedeflediğini söylemiştir.
