İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle İzmirli çiftçilerin karşı karşıya olduğu sıkıntılara dikkat çekti. İzmir’in önemli bir tarım merkezi olduğunu belirten Ösen, özellikle Bakırçay ve Küçükmenderes havzalarında büyük hacimlerde ekim yapıldığını vurguladı. Ösen, “İzmir’de üretici ciddi bir darboğazdan geçiyor. Artan maliyetler nedeniyle çiftçiler üretimden kaçmaya başladı” diyerek çiftçilerin yaşadığı zorluklara işaret etti.
Ösen, Türkiye’de ve İzmir’de tarımsal üretimde önemli rol oynayan Kınık, Bergama ve Dikili’deki üreticilerin yaşadığı sorunları da dile getirdi. Dünya Çiftçiler Günü’nün buruk kutlandığını belirten Ösen, sanayi domatesi, kapya biber ve pamukta artan maliyetler, azalan fiyatlar ve belirsizliklerin çiftçileri zor bir duruma soktuğunu ifade etti. Üreticilerin girdi maliyetlerindeki artış ve ürün fiyatlarındaki düşüş nedeniyle sıkıntıya düştüklerini söyledi.
Ösen, çiftçilerin üretimden kaçışının giderek yaygınlaştığını belirtirken şunları da ekledi:
“Kınık, Bergama ve Dikili bölgelerinde çiftçilerimiz, emek ve alın teri ile ürettikleri ürünleri piyasa değerinin çok altında satmak zorunda kalıyor. Bunun yanında sulama sorunları ve yüksek elektrik maliyetleri, üretimi daha da zor hale getiriyor. Üreticiler, devlet desteklerinin yetersizliğinden de şikayetçi. En büyük sorunlardan biri, temel ihtiyaç olan suya erişim konusudur. Kullanılmayan suyun ücreti kesilirken, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Tarım İl Müdürlüğü arasındaki koordinasyon eksiklikleri, üreticilerin sorunlarını büyütmektedir.”
“Devletin desteği bekleniyor”
Tarım sektöründe mevcut durumun yalnızca üretim ile sınırlı kalmadığını belirten Ösen, pazarlama stratejilerinin de geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Geleneksel yöntemlerle üretim yapan çiftçilerin bu süreçleri tek başlarına yürütmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin ürünlerini pazarlayacak kaynaklardan yoksun olduğunu belirten Ösen, teknolojik yatırımlarda destek bulmanın yanı sıra kooperatifleşmenin yetersiz olduğunu da dile getirdi. Bu bağlamda devletin daha fazla destek sağlaması gerektiğini vurguladı.
Soruşturmayı hatırlattı
Ösen, ayrıca Rekabet Kurumu tarafından mevcut süt sektöründeki kartelleşme iddiaları üzerine başlatılan soruşturmaya da dikkat çekti. Çiğ süt alımı, süt yemi satışı ve paketli süt ürünleri pazarında faaliyet gösteren 56 kuruluş hakkında başlatılan soruşturmanın önemine değindi. “Soruşturmaya konu olan firmalar arasında tüm Türkiye’nin tanıdığı pek çok marka var. Ancak Tarım Bakanlığının ilgili bir kuruluşu olan Tarım Kredi Süt Ürünleri AŞ de bu soruşturmanın kapsamına girmesi gerçekten endişe vericidir” diyen Ösen, böyle bir durumun üreticinin zararına işleyen sistemin başka alanlarda da var olduğunu vurguladı.
Tüm bu sorunların kırsaldaki tarımsal üretimi daha da zorlaştırdığına dikkat çeken Ösen, çiftçilerin sahipsiz bırakıldığını belirtti. “Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için bütüncül ve üretici odaklı politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var” diyerek sözlerini sonlandırdı. Bu durum, Türkiye’nin tarım sektöründeki acil ve derin değişiklikleri gerektiren bir durum olarak öne çıkıyor.