İzmir’de, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık yaşanması sonucu başlayan grev, 4. gününe girdi. Grev sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, grevdeki işçilere karşı bir yazılı açıklama yayınladı.
Tugay’ın sosyal medya hesaplarından paylaştığı açıklamada, grev süreci ve miting hakkında dikkat çekici ifadeler kullanıldı:
Başkan Tugay, İzmir Halkı’na yönelik yaptığı açıklamada, Kültürpark’da 31 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirilen mitinge değindi. Miting sırasında, araç trafiğine kapalı olan alana girişi için izin talep edildiğini belirtti. Tugay, iznin verildiğini ancak grev halinde olan çalışanların da kendilerini ifade etmesinin önemli olduğunu dile getirdi. “Ancak, aracın üzerinden hakkımızı söke söke alacağız” gibi ifadelerin duyulduğunu ifade eden Tugay, bu sözlerin kime ve nasıl yönelik olduğunu sorguladı. “Söke söke alacağınız kurum belediye, yani sizin vergilerinizden oluşan bütçe” dedi.
“8 milyar parası kesilmiş bir kente bu sözler söylenmez”
Tugay, sendika yetkililerine tavsiyelerde bulunarak, onlardan sakin olmalarını ve patronla değil, halkla konuşmaları gerektiğini vurguladı. Belediyenin bir kamu kurumu olduğunu, bu nedenle bütçesinin Belediye Meclisi tarafından onaylandığını hatırlattı. İzmir’in, son 22 yıldır muhalif bir çizgide olduğunu ve bu süreçte iktidar baskısı nedeniyle bedel ödediğini belirten Tugay, “Son üç ay içerisinde 8 milyar lira gibi büyük bir bütçe kesintisinin yaşandığı bir kente, bu tarz sözler söylenmesini doğru bulmuyorum” ifadesinde bulundu. Bu nokta, İzmir işçisinin temsil edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Tugay, grev sürecinin İzmir halkının sağduyusu ile yürütülmesi gerektiğinin altını çizerek, halkın durumdan etkilenmemesi için işçilerin eylemlerini daha dikkatli bir şekilde yapmalarını istedi. Süreç boyunca, işçilerin yaşadığı zorlukların yanı sıra, kamu kurumlarının da karşılaştığı maddi sıkıntılara gönderme yaptı. Başkan Tugay, bu durumların dikkate alınmasının önemine vurgu yaptı.
Bu açıklamalar, İzmir’deki grev ve toplu sözleşme sürecinde, hem işçilerin hem de kamu kurumlarının mali durumlarını gözler önüne serdi. Grev devam ederken, tarafların ortak bir çözüm bulabilmesi adına diyaloğun sürdürülmesinin önemine değinildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısı ve kesintilerin etkileri, sürecin temel noktalarından biri haline geldi.