İzmir’de son dönemde yaşanan yağış azlığı, şehirdeki barajlarda ciddi bir su sıkıntısına yol açmış durumda. Su kaynaklarının yönetimi ve halk sağlığı açısından büyük bir öneme sahip olan barajların doluluk oranları, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından düzenli olarak takip edilmekte ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Özellikle içme suyu, tarımsal sulama ve sanayi suyu gibi birçok alanda kullanılan bu su kaynakları, kentin su ihtiyacını karşılayabilmesi için hayati önem taşımaktadır.
16 Kasım 2024 İzmir Barajları Doluluk Oranları
İZSU, 16 Kasım 2024 itibarıyla İzmir’deki barajların doluluk oranlarını açıkladı. Bu verilere göre, barajlardaki su seviyeleri oldukça düşük seyretmektedir. Balçova Barajı’nın doluluk oranı %12,94, Gördes Barajı’nın doluluk oranı %1,79, Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı %12,55, Ürkmez Barajı’nda ise doluluk oranı %6,79 olarak kaydedilmiştir. Dikkat çeken bir diğer veri ise Güzelhisar Barajı’nın doluluk oranının %64,92 ile diğer barajlara göre daha yüksek iken, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı %6,76 seviyesindedir. Bu durum, İzmir halkının su ihtiyacını karşılamakta zorluk çekeceği anlamına gelmektedir.
16 Kasım 2023 İzmir Barajları Doluluk Oranları
Geçtiğimiz yıl, yani 16 Kasım 2023’teki doluluk oranları ile 2024 verilerini karşılaştırmak, barajlardaki su seviyelerindeki değişimi daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. 2023 yılı itibarıyla Balçova Barajı’nın doluluk oranı %17,08, Gördes Barajı’nın doluluk oranı %1,99, Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı %27,86, Ürkmez Barajı’nın doluluk oranı %13,20, Güzelhisar Barajı’nın doluluk oranı %57,96 iken, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı %20,56 olarak kaydedilmiştir. Bu veriler, kıyaslandığında barajlardaki su seviyelerinin önemli bir düşüş yaşadığı görülmektedir.
Özellikle bazı barajlarda kaydedilen %1,79 ve %6,76 gibi düşük doluluk oranları, İzmir’deki su krizinin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Barajların işletme ve bakım süreçlerinin yanı sıra, yerel yönetimlerin su tasarrufu ve yönetim stratejileri daha da önem kazanmaktadır. İklim değişikliği, yağışların düzensizleşmesi ve artan su tüketimi gibi faktörler, bu sorunu derinleştirmektedir.
İzmir, bu olumsuz şartlarla başa çıkabilmek için acil olarak su yönetimini ve tasarrufunu artırmak zorundadır. Şehirdeki su sıkıntısının giderilmesi ve sürdürülebilir bir su yönetim sisteminin oluşturulması adına tüm paydaşların iş birliği içerisinde çalışması elzemdir. Bu bağlamda, yerel halkın da su kullanım alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve tasarruf bilincinin artırılması büyük önem taşımaktadır.