Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri sürmektedir. Bu süreçte, İYİ Parti Grup Sözcüsü ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde; kayıtlara geçen enflasyon oranlarına göre ücretlere yapılacak zamların, halkın refahını düşürmek anlamına geleceğini vurguladı. Usta, bütçenin hazırlanış şeklinin toplumsal adaletsizlik yarattığını ve bu durumun halkı mağdur ettiğini belirtti.
“Bu bütçe zulüm bütçesidir”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelere katılan Usta, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “128 milyar doları yiyenlerden hala bir haber yok.” Bu ifadeleriyle Türkiye’nin ekonomik durumuna işaret eden Usta, “Ucuz kredide ciddi bir servet transferi oldu bu ülkede. Birileri milyarder oldu, oralarda bir şey yok.” diyerek, bazı sektörlerin aşırı kâr elde ettiğini vurguladı. Özellikle, ‘carry trade’ uygulamaları ile zenginleşen kişilere dikkat çeken Usta, “Çinli Trendyol gibi firmaların gelirlerine karışılmazken, halkın sıkıntıları göz ardı edilmemelidir.” dedi.
İYİ Parti Grup Sözcüsü, “Sayın Bakanım, size hiç yakıştıramadım bu 46 milyar liranın Çinli Trendyol’un cebine konulmasını.” şeklindeki eleştirileriyle, hükümeti fırsatçılığa karşı önlem almamakla suçladı. Usta, “Biz size hakkımızı helal etmiyoruz. Siz buna engel olabilirdiniz, yapmadınız, eliniz çok kuvvetliydi.” diyerek, hükümetin gerekli adımları atmadığını ifade etti.
Bununla birlikte, Erhan Usta, “Milleti mağdur edecek, cebimizden de sadece bir yıl için 46 milyar lira çaldı, gitti adamlar. Buna mani olmadınız.” diyerek, bütçenin halkın yararına değil, belirli grupların menfaatine kullanıldığını savundu. Ayrıca, “Faiz kazancı elde edenlerin de vergilerinde küçük bir artış oldu ama hala yüksek kar.” sözleriyle, mali düzenlemelerin yetersiz olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Usta, “İşte, o yüzden biz diyoruz ki: ‘Bu bütçe zulüm bütçesidir’. Bu zulüm bütçesine ‘dur’ demek lazım diyorum.” diyerek, hükümetin bütçe politikalarına karşı sert bir eleştiri yapmış oldu. Bu açıklamalar, Türkiye’nin ekonomik gidişatı ve bütçe planlamaları hakkında kamuoyunda tartışmalara yol açtı ve halkın alım gücünün düşmesi gibi endişeleri artırdı.