İtalya’da Sağlık Çalışanları 24 Saatlik Greve Gitti
Ulusal basındaki haberlere göre, sendika ve meslek odalarının çağrısıyla İtalya’daki doktorlar ve hemşireler, hükümeti 2025 bütçesinde sağlık alanına yetersiz kaynak ayırdığı gerekçesiyle protesto etmek amacıyla 24 saatlik bir iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Bu süreçte, hastanelerde sağlık çalışanlarının güvenliğine ilişkin olan sorunlara da dikkat çekildi.
Sendikalar, ülke genelinde greve katılım oranının yaklaşık %85 civarında olduğunu bildirdi. Bu, sağlık çalışanlarının taleplerinin ve endişelerinin ne denli büyük bir gündem maddesi olduğunu ortaya koymaktadır.
İş bırakma eylemi sırasında, acil durumdaki hastalar için temel sağlık hizmetlerinin sağlanmasına devam edilirken, durumu acil olmayan 15 bini aşkın operasyon ile 100 bin muayenenin ertelenme riski gündeme geldi. Bu durum, sağlık sisteminin üzerindeki yükü ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının ne derece sıkıntılı olduğuna işaret ediyor.
Grev sırasında, 500’ü aşkın sağlık çalışanı da Roma’nın tarihi Apostoli Meydanı’nda bir miting düzenleyerek, sağlık personeline daha fazla saygı gösterilmesi talebinde bulundular. Katılımcılar, İtalyanca “saygı” yazılı dövizler taşıyarak, bu konuda güçlü bir mesaj verdiler. Ayrıca, sağlık sektörü için gerekli kaynakların yetersizliğine karşı da seslerini yükselttiler.
Sağlık sektöründen gelen eleştirilere yanıt veren Başbakan Giorgia Meloni, hükümetinin ulusal sağlık hizmetlerine benzeri görülmemiş kaynak ayırdığını savunarak, yapılan eleştirileri geri çevirdi. Ancak bu açıklamalara rağmen, sağlık çalışanları, hükümetin 2025 bütçesindeki bu konuya yönelik yaklaşımının yetersiz olduğunu düşünmeye devam ediyor.
Grev, sağlık sektöründeki mevcut sorunların daha fazla gün yüzüne çıkmasını sağlarken, aynı zamanda toplumun bu alandaki duyarlılığını da artırdı. Sendikalar ve sağlık çalışanları, bu tür eylemlerin sağlık alanındaki kayıpların azaltılmasına ve çalışan haklarının korunmasına katkı sağlayacağına inanıyorlar. İtalya’daki sağlık çalışanlarının bu eylemi, sağlık politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
