İsrail ordusunun, 22 Mart Cumartesi günü Lübnan’ın güney ve doğusunda düzenlediği saldırılar büyük bir endişe yarattı. Bu saldırılar kapsamında Nebatiye, Sur ve Sayda şehirlerine ek olarak Baalbek bölgesi hedef alındı. Söz konusu bilgiler, Bakanlık tarafından yapılan resmi bir açıklama ile kamuoyuna duyuruldu.
Açıklamaya göre, İsrail ordusunun Nebatiye kentine bağlı Tulin beldesine gerçekleştirdiği saldırıda, biri çocuk olmak üzere toplamda 5 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca, 11 kişinin de yaralandığı verildi. Sur kenti çevresindeki saldırılar sonucunda 1 kişinin yaşamını yitirdiği ve bir çocuk da dahil olmak üzere 11 kişinin yaralandığı kaydedildi. Sur’a bağlı el-Kleyle beldesinde bir başka saldırı gerçekleştiği ve burada da 1 kişinin öldüğü, 5 kişinin yaralandığı bildirildi.
Nebatiye bölgesinin Keferkila ve Yahmur eş-Şıkeyf beldelerinde gerçekleştirilen saldırılarda ise 3 kişi yaralandı. Bununla birlikte, ülkenin doğusundaki Suriye sınırı yakınlarındaki Havş Seyyid Ali ve Serin beldelerine yönelik saldırılarda da 10 kişinin yaralandığı kaydedildi. Bu durum, bölgedeki gerilim ve insan kayıplarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Öte yandan, İsrail ordusu bir gün önce Lübnan’dan İsrail’in kuzeyine atılan 3 füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini duyurmuştu. Bu açıklamanın ardından Lübnan’daki Hizbullah’a ait birçok roket rampası ve bir komuta merkezinin hedef alındığını belirten İsrail ordusu, akşam saatlerinde Hizbullah’ın çeşitli altyapı tesislerini, komuta merkezlerini, roketatarlarını ve bir silah deposunu bombaladığını iddia etti.
Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ve ihlaller
İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024’te imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen, İsrail’in bu anlaşmayı sıkça ihlal ettiği bildirilmektedir. Lübnan makamlarının verilerine göre, bu ihlaller sonucunda yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetmiş ve 300’den fazla kişi de yaralanmıştır. Bu durum, bölgedeki insan güvenliğini tehdit ederken, ateşkesin geçerliliği üzerine de ciddi belirsizlikler yaratmaktadır.
İsrail ordusu, sıklıkla sınır hattındaki beldelere kara saldırıları düzenleyerek, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine uymamakta ve Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbune Tepesi gibi bazı bölgelerde askeri varlığını sürdürmektedir. Bu durum, Lübnan’da yerel halk arasında derin bir huzursuzluk ve güvenlik endişesi yaratmaktadır.
Son gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Lübnanlı sivil halkın yaşadığı trajedi ve İsrail ordusunun saldırıları, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekmiş durumda. Sakin ve barışçıl bir çözüm için uluslararası diplomatik girişimlerin oldukça önemli olduğu değerlendirilmektedir.
