Yedioth Ahronot gazetesinde yer alan habere göre, İsrail’in Gazze’deki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayırmak için oluşturduğu “Morag Koridoru”na yapılan ziyarette, İsrail İçişleri Bakanı Katz, geniş alanların ele geçirildiğini ve bunun Gazze’yi daha küçük ve izole bir hale getirdiğini ifade etti. Katz, “Geniş alanlar ele geçiriliyor ve İsrail’in güvenlik bölgelerine ekleniyor, bu da Gazze’yi daha küçük ve daha izole hale getiriyor.” açıklamasında bulundu.
Katz ayrıca, İsrail ordusunun Morag Koridoru ile Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru arasında “tam kontrol sağlayacağını” ve Refah’ı bir “tampon bölge”ye dönüştüreceklerini belirtti. Bu süreçte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Şubat ayında açıkladığı Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi planının adımlarını attıklarını öne sürdü. Böylece, Gazze’de yaşanan askeri faaliyetlerin gerekçesi olarak uluslararası diplomasi gündemine yansımayı hedefliyorlar.
İsrail Ordusu Gazze’yi İşgal Ediyor
İsrail ordusu, 18 Mart’a kadar geçerli olan ateşkeste, Gazze Şeridi’nin çevresinde belirledikleri tampon bölgeyi kapsamına alarak yüzde 18’lik bir alanı işgal etmişti. 18 Mart’ta ateşkesi bozarak yeniden Gazze Şeridi’ne saldırılara başladılar. Bu süreçte, birçok kent ve mahallede Filistinlilerin “tahliye emirleri” ile zorunlu göçe tabi tutulduğu bildirilmektedir. Aynı zamanda, Gazze Şeridi çevresinde tampon bölge olarak belirledikleri alanda hakimiyetlerini genişleten İsrail ordusu, Gazze’yi ortadan ikiye ayıran Netzarim Koridoru’nu da yeniden işgal etti.
Bununla birlikte, İsrail ordusunun Gazze’nin güneyinde yer alan Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıracak yeni bir koridor inşa ettiği bilgisi verildi. “Morag” adı verilen bu yeni koridor, bölgedeki askeri kontrolü artırmak ve Filistinlilerin hareket kabiliyetini kısıtlamak amacıyla tasarlandığı belirtiliyor. Bu adımlar, İsrail’in, Gazze’deki Filistinli nüfusu daha da sıkıştırarak, ilan ettiği güvenlik bölgeleri içerisindeki kontrolünü pekiştirmeyi hedefliyor.
İsrail hükümetinden gelen bu açıklamalar, bölgedeki mevcut gerilimi artırırken, uluslararası toplumda da büyük endişelere yol açıyor. İnsan hakları örgütleri, Gazze’deki Filistinlilerin zorla yerinden edilmesinin, uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak, bu duruma karşı daha fazla eylem çağrısında bulunuyor. Gazze’nin geleceği film gibi ilerleyen askeri harekatlar arasında belirsizliğini sürdürmeye devam ederken, bölgedeki insani kriz ise derinleşiyor.
