Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler için Yardım Ajansı (UNRWA) Batı Şeria Direktörü Roland Friedrich, yaptığı açıklamada İsrail’in Doğu Kudüs’teki UNRWA’ya ait olan 6 okulun kapatılması talimatının 10 gün içinde yürürlüğe gireceğini bildirdi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için
AA Canlı
Friedrich, bu okulların kapatılmasının yaklaşık 800 çocuğun eğitim hakkını tehlikeye attığını ve bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Friedrich, “Şuafat Mülteci Kampı’ndaki UNRWA okulları, onlarca yıldır kampın sosyal yapısının bir parçası oldu ve çocuklara yaşadıkları bölgeye yakın kaliteli eğitim imkanı sundu,” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Özellikle kız çocuklarının eğitim hakkının ellerinden alınmasından endişe duyduklarını ifade eden Friedrich, “Artık kızlar, doktor ya da bilim insanı olma hayallerinin yok olmasından korkuyor,” dedi. Eğitim hakkının kısıtlanması, ailelerin ve toplumun geleceğinde önemli bir etki yaratabileceği için konu büyük bir hassasiyetle ele alınıyor.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, 9 Nisan’da yaptığı bir açıklamada, İsrail’in Kudüs’teki Şuafat, Silvan, Vadi el-Coz ve Sur Bahir bölgelerinde bulunan 6 UNRWA okulunu kapatma kararını duyurarak bu kararı kınadı. Bakanlık, yapılan kapatma kararının eğitim hakkını ihlal ettiğini belirtti.
Filistin yönetimi de 8 Nisan’da konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve kapatma kararının gerekçesi olarak “ruhsatı olmadığı” bilgisini paylaştı. Ancak kapatma işleminin süresi hakkında herhangi bir bilgi verilmedi. Türkiye’nin yanı sıra dünya genelindeki birçok ülke, bu durumu endişeyle takip ediyor ve eğitim hakkının ihlal edilmesini hiçbir koşulda kabul edemeyeceklerini ifade ediyor.
Bu arada, Tel Aviv yönetimi, UNRWA’nın hem İsrail içerisinde hem de işgal altındaki Doğu Kudüs’teki faaliyetlerini sonlandırma kararı almıştı ve bu karar 30 Ocak tarihinde uygulanmaya başlamıştı. Bölgedeki eğitim kurumlarının geleceği belirsizlik taşırken, çocuklar ve aileler, eğitim haklarının ihlal edilmeden sürdürülmesi için uluslararası toplumu ve insan hakları savunucularını harekete geçmeye davet ediyor.
