Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ethem Murat Arsava, 29 Ekim Dünya İnme Günü vesilesiyle AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, halk arasında beyin felci olarak bilinen inmenin her yıl milyonlarca bireyi etkilediğini, kalıcı sakatlıklar ve ölümler arasında da en önemli etkenlerden biri olduğunu dile getirdi.
İnmenin, beynin belirli bölgelerine kan akışının durması ya da azalmasıyla oluşan veya beyin damarlarının duvarında meydana gelen rüptür sonucunda gelişen acil bir sağlık durumu olduğunu ifade eden Arsava, beyin hücrelerinin oksijen ve besin maddesi yetersizliği nedeniyle öldüğünü ya da kanama sonucu oluşan mekanik hasarların, beynin vücudun çeşitli işlevlerini kontrol eden alanlarında zarara yol açtığını anlattı.
Arsava, inmenin kalıcı felç, konuşma bozuklukları, görme kaybı, denge sorunları ve hatta ölümle sonuçlanabileceği konusunda uyararak, “Türkiye’de her yıl ortalama 200 bin kişi inme geçiriyor ve bu vakaların önemli bir bölümünde kalıcı engellilik durumu yaşanıyor.” bilgisini paylaştı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, inmenin dünya genelindeki en yaygın ikinci ölüm sebebi ve en yaygın birinci kalıcı engellilik nedeni olduğuna dikkat çeken Arsava, “Türkiye’de her 4 dakikada bir kişi inme geçirmektedir.” şeklinde konuştu.
“Yüksek tansiyon inme için en büyük risk faktörlerinden birisidir”
İnmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Arsava, risk faktörleri konusunda farkındalığın artırılması ve tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, “İnme vakalarının yaklaşık yüzde 80’i önlenebilir kabul edilmektedir. Erken müdahale ve riskleri ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasıyla inme riski ve inme durumunda oluşabilecek kalıcı zararlar azaltılabilir. Bu nedenle, inme önlenebilen bir sağlık sorunudur.” şeklinde uyardı.
Arsava, inme riskini azaltmanın yollarını açıklarken şu noktaları paylaştı:
“Tansiyon kontrol altında tutulmalı, çünkü yüksek tansiyon inmenin en önemli risk faktörlerinden biridir. Sağlıklı ve dengeli bir diyet benimsenmeli; sebze, meyve ve tam tahıllarla zenginleştirilmiş beslenme tercih edilmelidir. Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı; haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz, inme riskini yüzde 25 oranında azaltabilir. Sigara ve alkol tüketimi sınırlanmalı ve yeterli miktarda su içilmelidir. Su alımı, inme riskini azaltmada kritik bir öneme sahiptir.”
İnme geçiren bireylere zamanında müdahalede bulunmanın hayati önem taşıdığını vurgulayan Arsava, yüzde aniden kayma, kol ya da bacaklarda anlık zayıflama veya uyuşma, konuşma zorluğu ya da anlama güçlüğünün en yaygın belirtiler arasında yer aldığını belirtti.
Bu belirtilerden biriyle karşılaşıldığında derhal 112’yi arayarak tıbbi yardım istemek gerektiğine dikkat çeken Arsava, hızlı müdahale ile kalıcı zararların önlenebileceği uyarısında bulundu. Bu yıl için 29 Ekim Dünya İnme Günü sloganının “İnmeye Dur De!” olarak belirlendiğini ve bu çerçevede farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlikler düzenleneceğini ifade etti.
