Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya platformu X üzerindeki hesabının erişime kapatılması amacıyla bazı girişimlerde bulunuldu. Bu durum, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinin hemen ardından yaşandı. Özellikle 19 Mart tarihi, İmamoğlu’nun şafak operasyonuyla gözaltına alındığı ve gözaltı sonrası “yolsuzluk” iddialarıyla tutuklandığı bir dönüm noktası oldu. Söz konusu süreçte, “terör örgütü üyeliği” suçundan tutukluluğuna yer olmadığına dair bir karar da verildi.
İçişleri Bakanlığı, aynı gün içerisinde üç belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Bu belediye başkanları arasında “silahlı terör örgütüne yardım” ile suçlanan bir isim de bulunmaktadır. Bu kişinin yerine Şişli Kaymakamı, belediye başkan vekili olarak görevlendirildi. Böylelikle, yerel yönetimler üzerindeki siyasi otorite yeniden yapılandırılmış oldu.
Ekrem İmamoğlu’nun İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmasının ardından, İBB Meclisi’nde bir seçim gerçekleştirildi. Bu seçim sonucunda 26 Mart tarihinde Nuri Aslan, başkanvekili olarak seçildi. İmamoğlu’nun görevden alınmasıyla birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yönetiminde hızlı bir değişim süreci yaşandı.
Ayrıca, AKP’li eski milletvekili Mücahit Birinci, sosyal medya platformu X üzerinden yapmış olduğu bir paylaşımda, İmamoğlu’nun Özgür Özel’in “boykot” çağrısına destek veren ifadelerini alıntılayarak, Ekrem İmamoğlu’nun hesabının kapatılması gerektiğini savundu. Birinci, boykota maruz kalan firmalara hitaben yaptığı açıklamada, derhal Sulh Ceza Hâkimliklerine başvurarak İmamoğlu’nun hesabının kapatılmasını talep etmeleri gerektiğini belirtti. Tüm bu gelişmeler, İmamoğlu’nun kamu kaynaklarını kötüye kullandığına dair ciddi şüpheler olduğunu ve bununla ilgili bir soruşturma yürütüldüğünü ifade etti.
Bunun yanı sıra, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Avukat Burak Bekiroğlu, İmamoğlu’nun sosyal medya hesaplarının kapatılması için Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği’ne, UYAP üzerinden resmi bir başvuru yaptıklarını açıkladı. Bu durum, İmamoğlu’nun sosyal medya varlığının sona erdirilmesi adına atılan adımları bir kez daha gündeme getirdi.
Tüm bu yaşananlar İstanbul siyasetinde büyük bir tartışma yaratırken, kamuoyunun ilgisi de bu sürece yoğunlaştı. İmamoğlu ve onun siyasi durumu, halkın gözünde hem destek hem de karşıt görüşlerin keskin bir şekilde ayrışmasına sebep oldu. Özellikle yerel belediyecilikteki uygulamaların ve merkezi hükümetle olan ilişkilerin geleceği açısından bu gelişmeler kritik öneme sahip. İBB Meclisi’nden hayata geçirilen yeni düzenlemeler ve atamalar, İstanbul’un yönetim yapısını önemli ölçüde etkileyebilir ve bu durum, önümüzdeki seçim süreçlerinde de belirleyici bir rol oynayabilir.