Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına getirilen erişim engelini sert bir dille eleştirdi. Erişim engelinin, İmamoğlu’nun özgürce görüşlerini ifade etme yeteneğini kısıtlamak amacıyla yapıldığı ifade edildi. Bu eleştiriler, TBMM’deki oturumda oldukça dikkat çekti.
Mehmet Emin Ekmen’in Açıklamaları
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, İmamoğlu’na yönelik uygulamaların hukuki ve siyasi olarak incelenmesi gerektiğini vurguladı. “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8 Ekim 2024’ten bu yana gerçekleştirdiği uygulamaları gözden geçirsinler,” diyen Ekmen, “Bir kişinin sesini kısılacağını mı düşünüyorlar?” şeklinde bir sorgulama yaptı. Ekmen, İmamoğlu’nun görüşlerinin başka bir mecradan yayılmayacağı veya duyurulamayacağı algısının yanlış olduğunu belirtti.
Buğra Kavuncu’nun Tepkisi
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, uygulamaların kamuoyuna açıklanmadığını vurguladı. “Kazandığı seçimi iptal ettiniz, diplomasını iptal ettiniz,” diyerek İmamoğlu’na yönelik saldırıları sıraladı. Kavuncu, “Kendini ifade edemeyen bir insanın sosyal medya platformları kapatılarak sesini kısma yoluna gitmesi, ülkenin itibarını zedeleyen bir durum,” şeklinde konuştu. Bu durumun, bir kahramanın yaratılma çabası mı yoksa İmamoğlu’nun siyasi kariyerinin sonlandırılması hedefinden mi kaynaklandığına da değinerek, “Gözdağı mı veriliyor?” diye sordu.
Murat Emir’in Eleştirileri
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise, “İmamoğlu’nun cezaevinde tutulması, hukukun katledilmesidir,” dedi. Emir, tutuklamanın yalnızca kaçma şüphesi olan mahkumlar için geçerli olabileceğini vurguladı ve Imamoğlu’nun durumunun bununla ilgili olmadığını belirtti. Bunun yanı sıra, panik içinde birçok olaya müdahale eden iktidar sahiplerinin korkularının, ilerideki seçimlerde karşı karşıya kalacakları sonuçlar karşısında kaynaklandığını ifade etti.
Sırrı Süreyya Önder’e Yönelik Tehditler
Emir, Sırrı Süreyya Önder’e yönelik suikast iddialarına dikkat çekti. Önder’in, kendisine araçlarına yerleştirilen tehlikeli bir aparat olduğunu bildirdiğini belirten Emir, bu olaya yönelik güvenlik güçleri ve yargıya büyük görev düştüğünü söyledi. “Bu durum hassasiyetle araştırılmalı,” dedi.
Özgür Özel’e Yönelik Fiziksel Saldırı
Öte yandan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırıya ilişkin Emir, “Bu saldırı, demokrasiye yapılmıştır,” dedi. Adalet Bakanı’nın saldırının “basit yaralama” olarak nitelendirmesine tepki gösteren Emir, halk arasında kin ve düşmanlığa tahrik suçunun oluşup oluşmadığını sorguladı. Emir, yargının bağımsız çalışması gerektiğini ve bakanlığın süreçlere müdahale etmemesi gerektiğini belirtti.
TBMM Genel Kurulu’ndaki bu tartışmalar, Türkiye’nin siyasi atmosferini ve muhalefetin iktidara karşı yürüttüğü mücadelenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu tür olayların, demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından taşıdığı anlamın daha iyi anlaşılması gerektiği ifade edilmektedir.