İstanbul’da Eğitim Destek Projesi: Öğretmenim Elimi Tut
İstanbul Valiliği, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile 2019 yılında başlatılan “Öğretmenim Elimi Tut” projesi, çocukların hastanede geçirdikleri süre zarfında eğitimlerini aksatmamalarını amaçlıyor. Bu proje ile, hastanede tedavi gören öğrenciler, eğitimlerine devam edebilmekte ve böylelikle akademik başarıları korunmaktadır.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Proje, İstanbul genelindeki 16 farklı sağlık tesisinde aktif olarak yürütülmekte. Kamu, özel ve üniversite hastanelerinde, eğitim destek sınıfları oluşturularak öğrenciler hastane ortamında okul hayatlarını sürdürebilmektedirler.
Projede görev alan öğretmenler, sadece klasik sınıf ortamlarında değil, aynı zamanda tedavi sürecinde yataklarından kalkamayan çocukların odalarında birebir dersler vererek eğitim desteği sağlıyorlar. Bu özel eğitim sınıfları, çocukların akademik gelişimlerine katkı sağlamakla kalmayıp, moral ve motivasyon açısından da önemli faydalar sunmaktadır.
İstanbul’da uygulamanın başladığı günden bu yana yaklaşık 2,500 çocuk, hastane sınıfları sayesinde eğitimlerine kesintisiz devam etme fırsatı buldu.
“Asıl amacımız çocukların eğitimlerine kesintisiz devam etmeleri”
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, projeye dair yaptığı açıklamalarda, 2019 yılında hayata geçirilen bu uygulamanın İstanbul’da büyük bir başarı ile sürdürüldüğünü belirtti. Güner, “Şu ana kadar kent genelindeki hastanelerde toplamda 2,500 öğrenciye eğitim verdik. Buradaki ana amacımız, öğrencilerimizin sağlıklarını iyileştirirken eğitim süreçlerinde akademik olarak geri kalmamalarının önüne geçmek.” şeklinde ifade etti.
Güner, hastane okullarında, öğrencilerin normal okullarda gördükleri müfredatın aynısının uygulandığını belirtti. “Bu sistemimiz hem öğrenciler hem de öğretmenler tarafından sevilerek uygulanıyor. Bu süreç sadece akademik bir faaliyet değil; bu, aynı zamanda bir gönül işi.” diyerek öğretmenlerle öğrenciler arasındaki empati durumuna dikkat çekti.
