Gürcistan’da AB Yanlısı Gösteriler ve Özel Sektör Çalışanlarının Grevi
Gürcistan başbakanı İrakli Kobakhidze, 28 Kasım 2024 tarihinden itibaren ülkesinin Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerinin başlatılması sürecini 4 yıl süreyle askıya alma kararı aldı. Bu karar, toplumda büyük bir tepkiye yol açtı ve ülkede AB yanlısı gösteriler başlatıldı. 49 gündür devam eden bu gösteriler, sıkça yalnızca başkent Tiflis’te değil, ülkenin farklı bölgelerinde de gerçekleştiriliyor.
Bugün, 2025 yılının Ocak ayının ortalarında, birçok özel sektör çalışanı yerel saat ile 15:00’ten 18:00’e kadar iş bırakma eylemi gerçekleştirerek hükümetin AB’ye yönelik kararını protesto etti. Çeşitli sektörlerden gelen çalışanlar, düzenledikleri performanslarla hükümeti parlamento seçimlerinin yenilenmesi için çağrıda bulunma amacı taşıdı. Çeşitli Tiflis semtlerinde, grevde olduklarını belirtmek amacıyla iş yerlerinin kapılarına çıkarak bayrak açan ve “ben grevdeyim” yazılı pankartlar taşıyan göstericiler dikkat çekti.
Akşam saatlerinde, Şota Rustaveli Caddesi’nde bir araya gelen protestocular, parlamentonun binasına yürüyerek taleplerini ilettiler. Grev yapanlar, ülke genelinde yürütülen AB’ye katılım müzakerelerinin askıya alınmasına karşı çıkarak, bunun yanı sıra tutuklu bulunan protestocuların serbest bırakılmasını da talep ettiler. Tiflis’teki gösteriler, parlamento binasının önünde hâlâ devam etmekte ve bu süreçte büyük bir kitlenin katılımı gözlemlenmekte.
Gürcistan’daki Gelişmeler ve Uluslararası Tepkiler
Gürcistan’daki bu gelişmelere, Avrupa Birliği ve ABD’nin yanı sıra, eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ve muhalefet partileri de tepki göstermektedir. Özellikle iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’nin kazandığı parlamentonun seçim sonuçları, bahsi geçen gruplar tarafından kabul edilmemekte ve hükümetin AB’ye katılım müzakerelerini askıya alması büyük bir tartışma konusu olmaktadır.
Buna ek olarak, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze’nin hükümeti, Batı destekli güçler ile eski Cumhurbaşkanı Zurabişvili ve muhalefeti suçlayarak, bu grupların “sokak eylemleri” ile hükümeti devirmeye çalıştığını belirtiyor. Gözlemciler ise bu durumu incelemekle birlikte, Gürcistan hükümetinin uluslararası baskılara maruz kaldığını ve özellikle ABD ile bazı Avrupa ülkelerinin hükümet yetkililerine yaptırımlar uyguladığını ifade etmektedir.
Tüm bu gelişmeler, Gürcistan’da halkın AB’ye entegrasyon arzusunu ortaya koyarken, hükümetin mevcut politikalarının bu yönelimi nasıl etkilediğine dair ciddi bir tartışma ortamı yaratılmıştır.