Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, yaptığı yazılı açıklamada, kasım ayında bölgenin ihracatının 1 milyar dolar, 11 aylık dönemde ise 10,6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini duyurdu. Bu veriler, bölgedeki ekonomik faaliyetlerin seyrine dair önemli ipuçları vermektedir.
Kileci, ihracatın geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 8,6 azaldığını belirterek, ihracatçıların değişen küresel dinamiklere uyum sağlama çabalarını takdir etti. Bu süreçte, “Bugün yaşadığımız dönüşüm süreci, kaynakların verimli kullanımı ve inovasyonun önemini bir kez daha hatırlatıyor. İhracatçılarımız, zorluklara rağmen üretmeye ve gelişmeye devam ediyor. Bu kararlılık, bölge ekonomisinin temel direği olmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı. Kileci, bu süreçte iş dünyasının karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, bölge ekonomisinin sürdürülebilirliği için gereken adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Bölge ihracatının sürdürülebilir hale gelmesi ve yeni nesil teknolojilerin benimsenmesi gerektiğini ifade eden Kileci, bölgeyi daha rekabetçi bir konuma taşımak için çabalarını sürdürdüklerini aktardı. Bu bağlamda, ihracatçıların, küresel pazarlarla entegrasyonunu sağlamak için önemli stratejiler geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Kileci, ihracatın yapılmasında öncelikli olarak hedef ülkeleri sıralayarak, bölgeden en fazla ihracat yapılan ülkelerin Irak, ABD, Suriye, İngiltere, Almanya, İtalya, Suudi Arabistan, Libya, İran ve Cibuti olduğunu kaydetti. Bu ülkeler, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin dış ticaret ilişkilerinde önemli bir yer tutmaktadır.
En fazla ihracat yapılan ürünler ise makine halıları, pastacılık ürünleri, plastikler ve mamulleri, kumaşlar, iplikler, değirmencilik ürünleri, bitkisel yağlar, diğer gıda müstahzarları, ağaç ve orman ürünleri ile demir-çelik mamulleri olarak belirlendi. Bu ürünler, bölge sanayisinin çeşitliliğini göstermekte ve ihracatta önemli bir paya sahiptir.
Sonuç olarak, Kileci’nin açıklamaları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ihracat potansiyelini ve bu potansiyelin etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini gözler önüne serdi. İhracatçılar, yaşanan zorluklara rağmen, yerel ekonominin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için inovasyon ve teknolojiye yönelerek sanayinin gelişimine katkıda bulunabileceklerdir. Bu bağlamda, bölgedeki ihracatın artırılması için atılacak adımlar, hem yerel ekonomiyi canlandıracak hem de küresel pazarlarda daha rekabetçi hale getirilecektir.