Halil’in eşi Nur Abdalla, Anadolu Ajansı’na yaptığı yazılı açıklamada, eşinin tahliye talebinin reddedilmesinin “kasıtlı” olduğunu savunarak, “Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE), Mahmud’un oğlumuzun doğumuna katılmasına izin vermedi. Bu, beni, Mahmud’u ve oğlumuzu cezalandırma amacı taşıyan bilinçli bir karardı,” ifadelerini kullandı. Abdalla, Halil’in evlerinden ve yeni doğan çocuklarından 1600 kilometreden fazla uzakta, “haksız şekilde” gözaltında tutulduğunu belirterek, “Ben ve oğlum, ilk günlerimizde yalnız bırakıldık,” değerlendirmesinde bulundu.
Halil, oğlunun doğumuna telefondan tanıklık edebilmiş, buna rağmen Nur ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Bu durum, aile içinde büyük bir heyecan ve aynı zamanda derin bir endişe yarattı. Eşinin ve bebeğinin yanına olamamak Halil için zor bir dönem oldu.
Halil’in Gözaltına Alınması
ABD’de yüksek lisans eğitimi aldığı Columbia Üniversitesi’ndeki protestolara öncülük eden Filistinli aktivist Mahmud Halil, 8 Mart 2023 tarihinde eşiyle evine dönerken bina girişinde gözaltına alındı. Olay, Halil’in yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu. Avukatı Amy Greer, Halil’in “yeşil kartlı daimi ikametgah sahibi” olarak ABD’de bulunmasına rağmen göçmenlik yetkilileri tarafından gözaltına alındığını ve yeşil kartının iptal edildiğini açıkladı. Bu durum, Halil’in yasal statüsünü tehlikeye atan bir gelişme olarak kayda geçti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, sosyal medya platformu X’teki hesabından yaptığı açıklamalarda, “Amerika’daki Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz, böylece sınır dışı edilebilecekler,” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler, Halil’in durumu hakkında genel bir çerçeve çizmektedir. Halil’in durumu, yalnızca kendisinin değil, aynı zamanda ona benzer durumdaki pek çok kişi için endişe verici bir örnek haline geldi.
Halil’in avukatlarının mahkemeye başvurmasının ardından, New York Bölge Mahkemesi yargıcı, Halil’in sınır dışı edilmesine geçici bir engel kararı koymuştu. Ancak Halil’in gözaltına alındıktan sonra New Jersey’e götürülmesi nedeniyle davanın New Jersey Bölge Mahkemesine havale edilmesi de durumu karmaşık hale getirdi. Bu süreç, Halil’in geleceği açısından belirsizlikler barındırıyor.
Benzer gerekçelerle gözaltına alınan diğer bir öğrenci olan Tuft Üniversitesinde doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün ise sınır dışı edilmesi talebiyle açılan dava 14 Nisan 2023 tarihine ertelendi. Bu tür gelişmeler, hem akademik dünyadaki hem de göçmenlik konusundaki tartışmaları daha da artırmakta ve insan hakları açısından endişeler doğurmaktadır. Halil ve benzeri durumdaki kişilerin, yasal haklarını koruma mücadelesi, gün geçtikçe daha da önem kazanıyor.