İzmir’in Bayındır ilçesinde, 2023 yılının Ekim ayında yaşanan bir olayda, bir gelin ile kayınvalidesi arasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Hasköy Mahallesi’nde meydana gelen bu olayda, 30 yaşındaki E.E. adındaki gelin ile 61 yaşındaki kayınvalidesi Haccana E. arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma başladı.
Tartışmanın büyümesi üzerine, gelin E.E., kayınvalidesine tuğlayla saldırarak darp etti. Bu vahşi saldırı, Hasköy Mahallesi sakinleri tarafından gözlemlendi ve hemen mahalle halkı, olayın ciddiyetine dikkat çekerek sağlık ve jandarma ekiplerine ihbarda bulundu.
Olay yerine kısa sürede ulaşan sağlık ekipleri, ağır yaralanan Haccana E.’ye ilk müdahaleyi yaptığı yerde gerçekleştirdi. Yaralanmanın etkisiyle ciddi bir durumda olduğu belirtilen Haccana E., hemen Bayındır Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk tedavisinin ardından, hayati tehlikesi bulunması sebebiyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Haccana E.’nin sağlık durumu hakkında herhangi bir bilgi verilmezken, tedavisinin sürdüğü bilgisiyle birlikte, vatandaşların kaygı verici bir şekilde kayınvalidenin durumu hakkındaki endişeleri de artmış durumda.
Olayın ardından gelin E.E. jandarma tarafından gözaltına alındı. Yapılan ilk sorgulamalar sonrasında, gelinin durumunun incelenmesi için adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı bildirildi. Bu durum, halka arasında kayınvalidesiyle gelin arasındaki ilişkilere dair yanlış anlamaların ve şiddetin kök sebeplerinin üzerine düşünmeyi gerektiriyor.
Bu tür olayların yaşanmaması ve aile içi şiddetin önlenmesi adına, toplumda farkındalığın arttırılması gerektiği konusunda görüş birliği bulunuyor. Uzmanlar, aile içindeki sorunların sağlıklı iletişimle çözüme kavuşturulabileceğini vurgulamakta ve bu tür tartışmalarda şiddet kullanmanın yerine, yapıcı diyalogların oluşturulmasının önemine dikkat çekiyor.
Bayındır ilçesindeki bu olay, yalnızca yerel halkı değil, tüm Türkiye’yi sarsan aile içi şiddet sorununun boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, hem devlet organları hem de sosyal kurumların üzerine düşen sorumlulukların artırılması ve yaşanan bu trajik olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük bir ihtiyaç haline gelmiştir.
