Ghebreyesus, X platformunda yaptığı açıklamada, bugün Gazze‘de bulunan 29 çocuk hastanın tedavi amacıyla Ürdün’e başarılı bir şekilde tıbbi tahliyesinin gerçekleştirildiğini duyurdu. Bu tahliye, bölgedeki insani krizin bir parçası olarak dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkmaktadır.
Ghebreyesus, bu çocukların çoğunun travma, kanser ve göz rahatsızlıklarına dair tedaviye ihtiyaç duyduğunu özellikle vurguladı. Bu durum, Gazze’deki sağlık sisteminin içinde bulunduğu zorlukları gözler önüne seriyor. “Bu, ateşkes sonrasında Ürdün’e gerçekleştirilen DSÖ destekli ilk tıbbi tahliyeydi. Ancak, şu anda yaklaşık 12 bin ila 14 bin kişinin hâlâ tıbbi tahliye için yardıma ihtiyacı var,” ifadelerini kullandı. Bu durum, bölgede yaşanan insani acil durumu daha da derinleştiriyor.
Ghebreyesus, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria’ya tıbbi yardımların yeniden sağlanmasına yönelik onayların artırılması için çağrıda bulunmaya devam ettiğini belirtti. Bu bağlamda, bölgedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve hastaların hayati ihtiyaçlarının karşılanması için daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç olduğu aşikar.
Gazze’de yaşanan sağlık krizinin yanı sıra, bölgedeki güvenlik durumu da tıbbi yardımların etkin bir şekilde ulaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası toplumun sorunun çözümüne yönelik daha etkili adımlar atması gerektiği konusunda hemfikir olan Ghebreyesus, “Yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki acil durumlar için hazırlanmalıyız,” dedi.
Tıbbi tahliyeler, hem uluslararası yardım kuruluşları hem de yerel sağlık otoriteleri tarafından titizlikle planlanmakta ve gerçekleştirilmekte. Yakın zamandaki bu tahliye işlemi, sağlık hizmetlerinin erişiminde karşılaşılan engellere rağmen, hayati bir ihtiyacın karşılandığı anlamına geliyor. Ancak, gerekli tedaviye erişim konusunda hâlâ ciddi bir uçurum bulunmaktadır ve bu durum, binlerce hasta için umut ışığını azaltmaktadır.
Bölgedeki sağlık sisteminin çökmesi, sadece bireyleri değil, toplumu da olumsuz etkilemekte. Özellikle çocuk hastaların tedaviye erişimindeki sorunlar, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, DSÖ ve diğer uluslararası sağlık kuruluşları, bölgedeki sağlık altyapısını güçlendirmek ve tıbbi yardımları hızlı bir şekilde ulaştırmak için acil eylem planları geliştirmeye çalışmaktadır.
