1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Fidan’ın Zehirlenme İddiasına Siyasi Tepki!

Fidan’ın Zehirlenme İddiasına Siyasi Tepki!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 4-5 yıl önce ağır arsenik ve cıva ile zehirlenmiş olduğunu belirtmişti. Bu açıklama, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir etki yarattı. Fidan’ın bu iddialarına, CHP’nin İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan sert bir tepki geldi.

“Mağduriyet üzerinden kahramanlık inşa etme”

CHP’li Bakan, Fidan’ın açıklamalarını eleştirerek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin en stratejik kurumlarından birinin başında yıllarca görev yapmış bir ismin, yıllar sonra, herhangi bir delil ya da adli süreç sunmaksızın böyle bir açıklama yapması, devlet aklıyla bağdaşmadığı gibi, kamuoyunu yönlendirmeye dönük siyasi ve diplomatik bir hamle olarak okunmalıdır” diyerek sözlerine başladı. Bakan, Hakan Fidan’ın geçmişte MİT Başkanlığı görevinden istifa ettiğini ve siyasete adım attıktan sonra Dışişleri Bakanı olarak kabinede yer aldığını hatırlatarak, bu açıklamayı sıradan bir sağlık beyanı olarak değerlendirmediğini vurguladı. Murat Bakan, bu tür bir açıklamanın, “görevdeyken zehirlenmesine rağmen direnen, tehdit altındayken devleti için görevini sürdüren” bir lider imajı yaratma çabası olarak yorumlandığını belirtti. Bu durumun, geçmişe dönük bir bilgi sunmanın ötesinde, Cumhurbaşkanlığı gibi üst düzey pozisyonlara hazırlık olarak değerlendirilebileceğine dikkat çekti.

“MİT’in en uzun görevde kalan başkanı ve terör saldırıları”

Hakan Fidan, MİT’in tarihindeki en uzun süre görev yapan başkanlardan biri olarak bilinmektedir. Görevi süresince Türkiye, birçok kanlı terör saldırısına maruz kalmıştır. Bunlar arasında 2013’teki Reyhanlı saldırısı, 2015’teki Suruç ve Ankara Gar saldırıları ile 2016’daki Sultanahmet, İstiklal ve Reina katliamları bulunmaktadır. Ayrıca, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişiminin de bu dönemde yaşandığı unutulmamalıdır. Bu terör eylemlerinin büyük bölümü selefi kökenli radikal gruplar tarafından gerçekleştirilmiş, bir kısmı ise PKK’nın eylemleri olmuştur. Darbe girişimi ise FETÖ tarafından düzenlenmiştir. Aynı zamanda, bu dönemde Türkiye’ye milyonlarca kaçak göçmen girmiş ve sınırlar radikal unsurlar için adeta bir geçiş hattına dönüşmüştür.

“Kişisel siyasi pozisyonunu pekiştirme…”

Felaketlerin ve olayların ardında kalan sorumluluklara baktığımızda, MİT’in kurumsal yapısının, Emniyet, Jandarma, Genelkurmay ve Sahil Güvenlik birimleriyle koordinasyon içinde olduğu; ancak, nihai sorumluluğun en üstte bulunduğu unutulmamalıdır. 15 Temmuz gibi kritik bir dönemde yaşanan istihbarat eksiklikleri, Fidan’ın görev süresinin zaaflarla dolu olduğunu gösterirken, MİT Başkanlığı görevinde bulunan bir kişi, elde ettiği tüm bilgileri taşıma yükümlülüğü altındadır. Fidan’ın, üzerinden yıllar geçtikten sonra böylesine bir iddiayı belgesiz ve tıbbi raporsuz kamuoyuna açıklamasının, devlet geleneğine ve kurumsal güvenliğe aykırı olduğu da açıkça ifade edilmelidir. Bu durum, iç karışıklıklara gözdağı verme ve medya üzerinden siyasi bir algı oluşturma çabası olarak değerlendirilebilmektedir.

Gerçek bir suikast nasıl açığa çıkarılır: Litvinenko Örneği

Gerçek bir devlet suikastı nasıl açığa çıkarılabileceğine dair önemli bir örnek, eski Rus gizli servisi ajanı Aleksandr Litvinenko’nun başına

Fidan’ın Zehirlenme İddiasına Siyasi Tepki!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Agora Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!