Evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 3 Eylül 2019 tarihinde HDP il binası önünde başlattıkları oturma eylemini 2040. gününe taşıdılar. Bu eylem, ailelerin çocukları için verdikleri mücadelenin bir sembolü haline geldi. Parentheses içine alınmış hayallerle dolu olan aileler, her geçen gün umutlarıyla eylemlerine devam ediyorlar.
Ağrı’dan gelerek kızı Hayal’e kavuşmak için eylem gerçekleştiren anne Süheyla Demir, evlat nöbetini kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti. Eylemin anlamı, sadece bir bekleyiş değil, aynı zamanda bir kararlılık ve mücadele sembolü. Demir, Ramazan Bayramı’nı da çadırda geçirdiklerini belirterek, “11 yıldır kızımın yolunu gözlüyorum. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kararlıyız, evlatlarımızı almadan gitmeyeceğiz. İnşallah çocuklarımız Kurban Bayramı’na gelir, çifte bayram yaşarız” dedi.
Süheyla Demir, aynı zamanda kızına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısını da yaptı. Bu çağrı, her ailenin içinde bulunduğu durumu yansıtan önemli bir mesaj olarak öne çıkıyor.
Bununla birlikte, oğlu Ramazan için eylem yapan baba Recep Üçdağ da evladının 16 yaşındayken dağa götürüldüğünü belirtti. Üçdağ, her gün çocuklarını özlemle beklediklerini dile getirirken, “18 bayramı ayrı geçirdik. Tüm aileler evlatlarından güzel bir haber bekliyor. Evlatlarımızı istiyoruz” ifadeleriyle hislerini aktardı. Üçdağ, aynı zamanda evladına teslim olması çağrısında bulunarak, bu çağrının sadece kendi çocuğu için değil, kaybolan tüm çocuklar için yapıldığını vurguladı.
Oturma eylemi, sadece bir protesto değil, aynı zamanda bir dayanışma ortamı da sunuyor. Her gün eyleme katılan ailelerin sayısı, çocuklarını kaybedenlerin sayılarına göre dikkat çekici bir şekilde artıyor. Aileler, birbirlerine destek olarak bu zor dönemi atlatmaya çalışıyorlar. Bekleyiş, kabullenme değil, bir direnişin göstergesi haline gelmiş durumda.
Böylece, evlatlarını terörün pençesinden kurtarmaya çalışan aileler, eylemlerini sürdürürken, umutlarını kaybetmiyorlar. Geçmişte yaşanan acılara rağmen, gelecekte çocuklarını geri alacaklarına dair bir inanç taşımaya devam ediyorlar. Her bir aile, çocuklarının özgürlüğü için verdikleri mücadele ile toplumda daha geniş bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.
