İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, 1. Başkanvekili Nuri Aslan’ın başkanlığında, Saraçhane’deki belediye binasında toplandı. Meclis oturumunda çeşitli konular üzerinde tartışmalar yaşandı. Bu gerginlikler esnasında, Esenyurt Meclis Üyesi Ertan Akbaba söz alarak önemli açıklamalarda bulundu.
Burada bulunuyorum, orada bulunamıyorum
Ertan Akbaba, konuşmasında Esenyurt’un geçmişine ve mevcut sorunlarına dair çeşitli eleştirilerde bulundu. 2014 yılından itibaren Esenyurt’a gelen yönetimlerin, bölgenin kaderini değiştirdiğini ifade etti. Eğer bir kayyum atamasının gündeme geleceği düşünülüyorsa, bunun AKP iktidarı döneminde eğitim ve öğretim alanlarını imara açtıkları için olması gerektiğini vurguladı. Akbaba, bu imar uygulamalarının sonucunda 40 bin konut mağduru yaratıldığını belirtti. Bu mağdurların yargı yollarına başvurduğunu ve bunun sonuçlarının iktidarı sorumlu tutacağını ifade etti.
Ayrıca, oluşturulan rant kaynaklarının cemaatlere ve FETÖ terör örgütüne aktarıldığını iddia etti. Akbaba, belediye tesislerine FETÖ üyelerine ait isimlerin verildiğini söyleyerek, Esenyurt’un uyuşturucu baronlarına teslim edildiğini öne sürdü. 2019 seçimleri sırasında yapılan söylemlere de atıfta bulunarak, Esenyurt’u kaybetmenin Mekke’yi kaybetmekle eşdeğer olduğu yönündeki açıklamaların, dini değerlere nasıl kullanıldığını eleştirdi.
Konuşmasının devamında, kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olarak burada bulunduğunu, ancak Esenyurt Meclisi’ne giremeyen bir üye olarak durumu anlamadığını söyledi. “Bunu hangi hukuk mantığıyla izah edeceksiniz?” diye sorarak, bu durumun hangi hukuk kurallarıyla açıklanabileceğini sorguladı. Huzursuz bir ortamda bulunduklarını vurgulayan Akbaba, yapısal sorunların yanı sıra, devlet geleneğinin çöküşüne dair de endişelerini dile getirdi. Esenyurt’un mevcut halinin çekilmez olduğunu belirterek, bölgede kaosun hakim olduğunu ifade etti.
Ertan Akbaba’nın yaptığı bu sert eleştiriler, hem mevcut yönetim hem de Esenyurt’un sorunları hakkında dikkat çekici bir perspektif sunuyor. Özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeler ve yaşanan sorunlarla ilgili olarak, bölgedeki halkın mağduriyetlerinin giderek artmasının önemi üzerinde durdu. İBB Meclisi’ndeki bu sözler, siyasi arenada tartışmalara neden olurken, Esenyurt’un geleceği konusunda da kaygıları artırdı.
