Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğal otlar bakımından zengin olduğunu belirten uzman Köse, fakat her doğal olanın faydalı olmadığını vurguladı. Bu coğrafya, birçok yararlı bitki türünü barındırmasına karşın, yanlış tanınan ve hazırlanmış bazı yabani bitkilerin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda halkı uyarıyor. Özellikle, bu bölgede yetişen bitkilerin kullanımı konusunda dikkatli olunması gerektiği ifade edilmektedir.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için
AA Canlı
Köse, yanlış tanıma veya yanlış hazırlama sonucu bazı yabani bitkilerin zehirlenmelere hatta ölümlere neden olabileceğini ifade etti. Örneğin, halk arasında ‘güzel avrat otu’, ‘acı bat bat’, ve ‘deli bat bat’ olarak bilinen bitki, etkileyici mor çiçekleri ve siyah meyveleri ile dikkat çekiyor. Ancak, bu bitkinin en küçük miktarda bile ciddi zehirlenmelere yol açabileceği belirtilmektedir. Bu zehirlenmeler, bilinç bulanıklığı, halüsinasyon, kalp ritim bozuklukları ve solunum durmasına kadar gidebilmektedir. Özellikle çocukların bu bitkiyi yaban mersini zannederek tüketmesi oldukça tehlikeli bir durumdur.
Ayrıca, bölgede yer alan başka yabani bitkilerin de tüketilmemesi gerektiği üzerinde duran Köse, şunları ekledi: “Acı bakla ve bazı baklagil türleri, özellikle yeterince haşlanmadan tüketildiğinde sinir sistemini etkileyen toksinler salgılar. Bu durum halk arasında baş dönmesi, kas seğirmesi ve mide bulantısı gibi belirtilere yol açar. Yine, Doğu Anadolu’da ‘sütlü ot’ olarak bilinen bazı otlar, ciltle temas ettiğinde tahrişe neden olabilirken, ağız yoluyla alındığında karaciğer hasarına yol açma riski taşımaktadır. Benzer şekilde, ‘şahtere’ bitkileri de yüksek miktarda alındığında karaciğer toksisitesi riskini artırmaktadır.”
Köse, vatandaşları bilinçsizce toplanan otlar konusunda dikkate değer bir uyarıda bulunarak, “Doğal kelimesinin güvende anlamına gelmediğini unutmamak gerekir. Bilinçsizce toplanan bir ot, şifa değil zehir olabilir. Bu noktada halkımızın, bu otları kullanmaması ve mutlaka uzmanlardan bilgi alarak hareket etmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bitkiler elbette bir değer hazineyi temsil etmektedir, ancak bilinçle değerlendirilmediğinde yanlış bir bitki tuzağa düşürebilir ve bir hayatın karartılmasına neden olabilir” şeklinde konuştu.