Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın aileleri güçlendirmeye yönelik faaliyetleri hakkında yönelttiği soru üzerine Göktaş, ailelerin maruz kaldığı riskler ve tehditlerden korunmalarına ilişkin çalışmaların aktif bir şekilde sürdüğünü ifade etti.
Bu konuda gerçekleştirdikleri önemli projelerden birinin “sosyal risk haritası” olduğunu belirten Göktaş, devamında şunları söyledi:
“Bakanlığımız olarak, sosyal risk haritası projemizi başlattık. Bu haritalar, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve bağımlılık gibi sosyal olgularda bütüncül bir yaklaşım geliştirmemizi sağlayacak. Sosyal risk haritası ile mahalle, ilçe ya da hane düzeyinde kaç engelli, yaşlı, suça karışmış çocuk, şiddet mağduru veya şiddet riski altındaki kadın bulunduğunu belirleyebileceğiz. Elde ettiğimiz verilerle, her şehir, ilçe ve mahalleye hatta aile seviyesine özel koruyucu ve önleyici faaliyetler düzenlemek mümkün hale gelecek.”
Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Gençlik ve Spor Bakanlıkları ve diğer ilgili kuruluşlarla iş birliği içinde çalıştıklarını dile getiren Göktaş, “Koordineli bir şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Projemiz tamamlandığında, henüz kriz anı yaşamadan müdahale edebilme yeteneğimiz artmış olacak.” şeklinde konuştu.
Pilot bir uygulama başlattıklarını da paylaşan Göktaş, “Sosyal risk haritalarını 81 il ve 922 ilçe için oluşturduktan sonra, tek bir platformda bu konudaki tüm verilere erişim sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Bireylerin ihtiyaçları belirlenecek
Bir muhabirin ailelere yönelik danışmanlık hizmetleri üzerine yönelttiği soruya yanıt veren Göktaş, sosyal risk haritalarından elde edecekleri verilerin ardından yenilikçi bir model geliştireceklerini aktardı.
Ülke genelinde uygulanması planlanan bu modele “Aile Rehberi Sistemi” adını verdiklerini belirten Göktaş, şunları ekledi:
“Nasıl ki Sağlık Bakanlığı’nın her aileye hizmet sunan bir aile hekimi bulunuyorsa, sosyal hizmetler alanında da benzer bir modeli devreye almak istiyoruz. Her aileye atanacak bir ‘aile rehberi’ ile vatandaşlara sosyal hizmet ihtiyaçlarını karşılamak için daha belirgin ve erişilebilir bir adres sunmayı hedefliyoruz. Bu dönüşümle amacımız, sosyal bozulmanın vatandaşlarımız üzerindeki olumsuz etkilerini, olaylar gerçekleşmeden engellemektir. Bu sistem aracılığıyla aile içindeki ihmal, istismar ve çatışmanın gerçekleşmesini önlemeyi hedefliyoruz.
İlk aşamada talep odaklı bir yapı kurulacak ve her bireyin özel ihtiyaçları belirlenecek. Belirlenen ihtiyaçlarla ilgili olarak bakanlıklar arasında iş birliği artırılacak. Böylece bir ailenin yaşam döngüsünde karşılaştığı ihtiyaçlar, tayin ettiğimiz aile rehberleri tarafından izlenecek. Bu sistematik yaklaşım, sunduğumuz hizmetlerin kalitesinin önemli ölçüde artmasına katkı sağlayacak. İnşallah bu sistem, sosyal hizmet uygulamalarımızda önemli bir boşluğu dolduracak ve ‘güçlü aile, güçlü toplum’ hedefimize ciddi katkı sunacak.”
