İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce kullandığı “Turpun büyüğü heybede” ifadesine yanıt vererek oldukça sert açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, bu sözlerin arkasında yatan anlamın suçların saklanmasına yönelik bir çağrı olduğunu ifade ederek, adaletin bu yolla sağlanamayacağını vurguladı. Ona göre, suçların üste örtülmesi, neticede şantaja dönüşmektedir ve bu durum, adaletin sağlanması açısından kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Dervişoğlu, bu noktada Erdoğan’ın daha önce yaşanan 2011 yılındaki kaset skandallarını hatırlatarak, haksız bir şekilde suçlama ve iftira rejiminin içinde yer almanın, adalet anlayışı ile bağdaşmayacağını ifade etti. Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu, “Benimle ilgili çıkarabilecekleri hiçbir şey yok” şeklinde ekleyerek kendisine yöneltilen suçlamaları kısıtladı.
“Erdoğan’ın sözleri adaletle bağdaşmaz”
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şantaja varan ifadelerini eleştirirken, adaletin sağlanmasında suçun gereğinin mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Suçların saklandığı bir toplumda adaletin sağlanmasının imkânsız olduğunu dile getirdi. Bu tür ifadelerin, şeffaflık ve adalet anlayışı ile hiçbir bağlantısı olmadığını düşünmekte ve bu durumu kınamaktadır.
Kayyum tartışmalarına ilişkin açıklamalar
Parti içindeki gelişmelere de değinen Müsavat Dervişoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin 38. Olağan Kurultayı’nda yaşanan kayyum tartışmalarını anımsattı. Dervişoğlu, kayyum savunucusu olmadığını, hayatının hiçbir döneminde bu durumu desteklemediğini belirtti. Dervişoğlu, MHP’nin geçmişteki kurultay krizine atıfta bulunarak, kendi parti içindeki olağanüstü kongre talepleri için gerekli imzaları sunduklarını ancak genel merkez tarafından bu talebin görmezden gelindiğini, bunun üzerine mahkemeye başvurduklarını ifade etti.
İmamoğlu’na cezaevi ziyareti
Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını eleştiren Dervişoğlu, bayram sonrası İmamoğlu’nu cezaevinde ziyaret edeceğini duyurdu. Dervişoğlu, “İmamoğlu’na yapılan bu haksızlık karşısında sessiz kalmamız mümkün değil” şeklinde sözlerini sürdürerek, bu durumu kınadığını açıkladı. Böylece, partisi adına adalet ve özgürlük çağrısı yapmış oldu.
Dervişoğlu’nun açıklamaları, hem partisi açısından hem de Türkiye genelindeki siyasi atmosfer açısından bir takım tartışmalara neden olacağı şüphesizdir. Kendisi, adaletin sağlanması ve şeffaflığın önemine dikkat çekerken, aynı zamanda siyasi hayatta yaşanan adaletsizliklere karşı da sessiz kalmayacağını vurgulamaktadır.
Kaynak: Haber Merkezi