Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, özel hastanelere sevk edilen 10 bebeğin vefatıyla ve bunun sonucunda haksız kazanç elde edilmesiyle ile ilgili. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı Y.E.’nin makamında tehdit edildiği yönündeki iddialar üzerine incelemeler devam ediyor.
- Öldürme tehdidi nedeniyle savcının odasında bulunan 5 şüpheli tutuklandı
Soruşturma çerçevesinde jandarmaya teslim olan ve itiraflarda bulunan tutuklu şüpheli M.E.O.’nun ifadelerine ulaşıldı.
“Farklı görevlerde beni yönlendirdi”
Şüpheli M.E.O., ifadesinde tutuklanan diğer şüphelilerden Mustafa Kemal Zengin ile Siirt’te tanıştığını ve Zengin’in kendisini İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıttığını belirtti.
Zengin’in sosyal medya hesaplarında birçok bürokrat ve iş insanıyla fotoğraflarının olduğunu ve bu yüzden müsteşar olduğuna inandığını söyleyen şüpheli, şu bilgileri aktardı:
“Mustafa Kemal Zengin benimle telefonla irtibat kurarak Ankara’ya davet etti. Yanına gittiğimde kimliğimi aldı. Bir hafta sonra bana üzerinde fotoğrafım bulunan ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait olan bir kimlik verdi. Sonrasında ‘Artık MİT için çalışacaksın, benim talimatlarımı uygulayacaksın.’ dedi. Ayrıca, kimlikle birlikte bir tabanca, koruma kıyafeti, yaklaşık 100 adet 5,56 mm fişek ve 2 kutu 9 mm fişek teslim etti ve beni 1,5 yıl boyunca değişik işlerde görevlendirdi.”
Şüpheli M.E.O., 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde çeşitli illerde mitinglerde görev aldığını, Zengin’in yanında çalıştığı sürede maaşını onun yanında bulunan bir kişiden nakit aldığını ve bu parayla kiraladığını savundu.
“Kimseye bilgi vermeyeceksin”
Siirt’te, 28 Ekim 2023’te çakarlı aracıyla kontrol noktasına takıldığını belirten M.E.O, “Polislere MİT kimliğimi gösterdim. ‘Gidebilirsiniz.’ dediler. Daha sonra nişanlımın evine gittim. Balkona çıktığımda kalabalık bir polis ekibinin aracımı kontrol ettiğini gördüm.” dedi.
Şüpheli M.E.O. durumu telefonla şüpheli Zengin’e bildirdiğini, Zengin’in kendisine sakin olmasını, polislere kimliğini göstermemesini ve ifşa olmaması gerektiğini belirttiğini söyledi.
Bir süre sonra aracının oraya indiğinde kaybolduğunu ve çekici ile alındığını öğrendiğini ifade eden şüpheli, bu doğrultuda Siirt İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ne gittiğini, buradaki polislerin istihbarat ve asayiş ekiplerini çağırdığını anlattı.
Bu olayın ardından, polisin aile evine baskın düzenlediğini ve yapılan aramada tabanca ile çok sayıda fişek ve uzun namlulu silah fişeği bulduklarını belirtti.
Bu olay sebebiyle tutuklandığını ve 26 gün cezaevinde kaldığını kaydeden şüpheli, şu bilgileri verdi:
“Cezaevinden çıkar çıkmaz, maaşını aldığım kişi yanıma gelerek kimseye bilgi vermememi emretti. ‘Bu olayı çözeceğiz.’ diyerek beni uyardı. Mustafa Kemal Zengin ve onunla bağlantılı kişilerle olan tüm irtibatımı kestim. Eylül’de telefonumdaki bir uygulamadan görüntüdeki numarası belirsiz biri aradı. ‘Ben Zengin Başkan’ dediğinde onun Mustafa Kemal Zengin olduğunu anladım. Siirt’teki tutuklamamla ilgili dosyamın durumunu sordu. Yargılamamın sürdüğünü ve farklı bir durum olmadığını belirttim.”
Şüpheli M.E.O. şöyle devam etti:
“Zengin, ‘Sana güzel bir teklifim var, söylediklerimi yaparsan dosyan kapatılacak ve 100 bin dolar vereceğim’ dedi. Teklifin ne olduğunu sorduğumda, ‘Dürüst olmaya çalışıyorum, İstanbul’daki bir adliye personeli işimize engel oluyor, onun kimlik bilgilerini, fotoğrafını ve iş saatlerini vereceğim. Sana motosiklet süren bir kişi ve bir silah göndereceğim. Maskeli olarak motosikletle gidip, adliye personelinin aracının tekerleklerine ateş edeceksin. Kimseyi öldürmek istemiyoruz, niyet sadece korkutmak.’ dedi.”
Bu sırada Zengin’in kim olduğunu belirtmediğini ifade eden şüpheli M.E.O, bu teklifi kabul etmeyeceğini ve bir daha aramaması gerektiğini söyleyerek telefonu kapattığını belirtti.
Bir süre sonra, şüpheli Zengin’in Cumhuriyet savcısını tehdit ettiğine dair haberleri görünce teklif edilen işin bununla bağlantılı olduğunu anladığını ve Jandarma Komutanlığı’na giderek şikayette bulunduğunu açıkladı.
Söz konusu şüpheli Zengin’in sorgusunda kendisine yöneltilen iddiaları reddettiği öğrenildi.
Olayın Gelişimi
Soruşturma kapsamında, 30 Ağustos’ta Cumhuriyet savcısı Y.E. ile telefonla ve ardından yüz yüze görüşen avukat A.A, bazı şüphelilerin salınmaması durumunda suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği tehdidinde bulunmuştu.
Bunun üzerine başlatılan soruşturma çerçevesinde, savcının iletişim bilgilerine nasıl ulaşıldığı araştırılmış, savcının odasına gizli kayıt cihazları yerleştirilmişti. Avukat A.A’nın bağlantılı olduğu M.K.Z’nin savcıyı ölümle tehdit ettiği kayda alınmıştı.
Soruşturma kapsamındaki operasyonda 12 kişi gözaltına alınmış ve jandarmadaki işlemleri sonrasında 8 kişi adliyeye sevk edilirken 4 kişi serbest bırakılmıştı.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği 8 şüpheliden 5’inin tutuklanmasına, 3’ü hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.
Cumhuriyet Savcısı Y.E.’nin, özel hastanelere sevk edilen 10 bebeğin ölümüne neden olma ve haksız kazanç sağlama suçlamalarıyla ilgili 22’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırladığı fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti.