1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Çocuk Olmadan Aile, Devletin Tanımına Göre Yetersiz!

Çocuk Olmadan Aile, Devletin Tanımına Göre Yetersiz!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Onlarrr, nihayet aile olmanın da gerçek tanımını keşfetti:

Günümüzde aile kavramı, çocuk sahibi olmanın gerekliliği üzerinden yeniden yorumlanıyor. Çocuk sahibi olmayan yalnızca bir oda arkadaşı olarak tanımlanırken, çocuk sahibi olanlar gerçek bir aile olarak kabul ediliyor. Devir, “Çocuk = Aile” olarak düşünülüyor; “Çocuksuz = Oda arkadaşı!” anlayışıyla yürütülüyor.

Yıllardır bu konuda kafa karışıklığı sürdüğü için, hükümetin bu tanımı kabul etmesi pek çok kişiyi sevindiriyor olabilir. Ancak daha derin bir sorgulama yapılmadan bu tanımın arkasında yatan sorulardan biri, özellikle “Peki şimdi biz neyiz?” sorusudur. Devlet, aile yapısına uymak için tek yapmanız gerekenin en az bir tane “milli üretim” yapmak olduğunu belirtiyor. Yoksa, evde kedi besleyen, çiçekler bakımını yapan ya da yalnızca sessizce oturan bir çiftseniz, resmî olarak aile olarak kabul edilmiyorsunuz; sadece “işe yaramaz iki kişilik serseri takımı” olarak adlandırılıyorsunuz. Bu da bir nevi serserilik olarak nitelendiriliyor!

Devletin bu durumu daha da ilginç hale getirdiği bir diğer durum ise vatandaşları çocuk sahibi olmaya teşvik etmek için sunduğu mali desteklerdir. “Doğurana 5.000 TL!” gibi kampanyalar, artık çocuk yapmanın devlet destekli bir yatırım projesi haline gelmesine neden oluyor. “Üç çocuk yap, aylık 15 bin TL kazan!” başlıklı reklamların belediye otobüslerine asılacağını düşünmek, bu konunun ne denli ciddiyetle ele alındığının bir göstergesi. “Çocuk yapmayanlar, vatan hainidir!” diyen bir genelgenin bile çıkabileceği öne sürülüyor.

Açıkçası, açlık sınırında yaşam sürdüren emeklilerin durumu ise göz ardı ediliyor. Onlar, “bitmiş dosya” olarak nitelendiriliyor ve artık ölüme terk edilmiş olarak değerlendiriliyorlar. Hükümet, gençlerin üretkenliğine odaklanırken, yaşlılar sadece bütçe açısından kaybedilen değerler olarak görüyor. Eğer çocuk yoksa, hayatın anlamı kalmıyor ve aile olarak kabul edilmiyorsunuz; bu durumda devlet sizi “eksik vatandaş” olarak kaydediyor. Bu sistem, “Üret, çoğal, öde!” anlayışıyla yürütülüyor ve “Düşünmek lüks, itaat şart!” ifadesiyle özdeşleşiyor. Her doğan çocuk, toplumsal sistem için bir “faizsiz kredi” olarak değerlendiriliyor; her emekli ise “kayıp bütçe kalemi” olarak görülüyor. Çocuk istemeyenler ise potansiyel olarak “vatan haini” olarak yaftalanıyor.

Üçüz çocuk sahibi olmaya çalışanlar, “Devlet baba ödülü nerede?” sorusunu sorarak öncelikli vatandaş statüsünü kazanmaya çalışıyorlar. Ancak toplumsal normları belirleyen ‘o malum zihniyet’ hala dimdik ayakta bulunuyor. Bu zihniyetin bir örneği ise, “Baş örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev ya satılıktır ya kiralık” gibi tartışmalı söylemlerdir. Bu tür ifadelerle, bireylerin toplumsal rollerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı görülmektedir.

Çocuk Olmadan Aile, Devletin Tanımına Göre Yetersiz!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Agora Gündem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!